ALERJİLER

2552,00 

19 adet stokta

Açıklama

Alerjiler ve Bağışıklık Sistemi Hassasiyetleri

Canım sevgililerim… Çok sık karşılaştığım bir şifa konusu bu. Olabildiğince yazmaya çalışacağım.

Kadın bedeni dış dünyanın saldırısını genellikle sözcüklerle karşılayamaz.
Çünkü binlerce yıldır ona öğretilen şudur:
“Katlan, yut, gülümse.”
Ama ne zaman ki bu içe atılan tepkiler hücre duvarlarına çarpar, işte o zaman beden sinyal vermeye başlar.
Ve bağışıklık sistemi konuşmaya başlar.

Alerji, bağışıklık sisteminin normalde zararsız olan bir maddeye karşı aşırı tepki vermesidir.
Ama enerji düzleminde bu, yalnızca bir polene, bir gıdaya, bir hayvan tüyüne karşı savaş değildir.
Bu, dış dünyaya karşı verilen kolektif bir savunma ilanıdır.
Ve kadın bedeni bu ilanı çoğu zaman “kendini koruyamadığı için” yapmak zorunda kalır.


MODERN TIP NE DER?

Tıbbi açıdan alerjiler, vücudun bağışıklık sisteminin bir maddeyi tehdit olarak algılayıp ona karşı antikor üretmesiyle başlar.
Histamin gibi maddeler salınır, vücut yangı hâline girer.
Bağışıklık sistemi, dostu düşman bellemiştir.

Alerjilere neden olabilecek başlıca tıbbi faktörler:

– Genetik yatkınlık (atopik birey)
– Stres kaynaklı bağışıklık çöküşü
– Otoimmüniteye yatkın hormon profili
– Çevresel toksinler (kimyasallar, pestisitler, endüstriyel maddeler)
– Disbiyoz (bağırsak florası bozulması)
– Kronik inflamasyon

Ama bu veriler yalnızca bedeni anlar.
Ruhu değil.


RUHSAL BOYUT: KENDİNİ SAVUNAMAYAN RUHUN YERİNE BEDENİN SAVAŞI

Kadınlarda alerjiler, çoğu zaman bastırılmış savunma reflekslerinin fiziksel dışavurumudur.
Birçok vakada şu örüntü görülür:

– Hayır diyemeyen kadın
– Sınır çizdiğinde suçluluk duyan kadın
– “Sakın görünür olma, dikkat çekme” diye büyütülmüş kız çocukları
– Kendi bedeniyle tam bağ kuramamış, onu hep başkası için şekillendirmiş kadınlar
– Duygularını anlatamayan, ağlayamayan, içe kapanmış dişil sistemler

Bu kadınların bedeninde “söyleyemediği” şeyleri bağışıklık sistemi anlatır:

“Bu bana dokundu.”
“Bu teması istemiyorum.”
“Ben burada tehdit altındayım.”

Alerjiler bir tür enerjik bağırıştır.
Ruh “beni gör” diyemezse, hücreler onu yapar.


EZOTERİK VE MİTOLOJİK DÜZEYDE: SİSTEMİN YASAKLADIĞI KADIN

Antik Mısır’da “Heka” adı verilen yaşam enerjisi, hem şifa hem de bağışıklıkla ilişkilendirilirdi.
Kadınlar, özellikle rahibe sınıfı, bu enerjiyi koruyan ve yöneten kişilerdi.
Ama patriarkal yapılar güç kazandıkça, kadın bedeni korunacak değil, bastırılacak bir alan olarak yeniden kodlandı.

İslâmî ezoterizmde “Zülcelâl ve’l-İkrâm” isminin tecellisi, hem azamet hem de zarafet taşır.
Bu çift kutupluluk kadında vücut bulur.
Ama kadın zarafetini sürekli azametle bastırmak zorunda kaldığında,
bağışıklık sistemi bu dengesizliğe dayanamaz.
Ve “zararsız olan” artık tehlike belleğiyle eşleşir.


BU ŞİFA ALANI NEYİ DÖNÜŞTÜRÜR?

– Kadının kendini “savaş hâlinde” algılamadan dış dünyayla temas kurmasına yardımcı olur
– Alerjik tepkiye sebep olan enerji yüklerini sistemden çıkarır
– Kendini savunmakla cezalandırılmak arasında sıkışmış bilinçaltı örüntüleri dönüştürür
– Bağışıklık sisteminin aşırı uyarılmış hâlini dengeye taşır
– Kronik inflamasyonu enerji ve duygu bedeni düzleminde yatıştırır
– Kadını, bedeniyle barıştırır ve temasla kurduğu ilişkiyi şefkat eksenine çeker
– Kendine “izin verme” bilincini güçlendirir

Taş burada yalnızca bir hatırlatıcıdır.
“Artık savaşmak zorunda değilsin,” der.
“Kendini korumak için bedenini yakma.”
Kadın onu eline aldığında, bedeninin yeniden dostuna dönüştüğünü hisseder.

Değerlendirmeler (0)

Değerlendirmeler

Henüz değerlendirme yapılmadı.

Sadece bu ürünü satın almış olan müşteriler yorum yapabilir.