“Amber Gül: Zamanın Kalbine Asılı Ses”
Kehribar, yeryüzünün iç çekişidir.
Binlerce yıl boyunca çam ağacının gözyaşları toprağın rahminde olgunlaşmış,sabırla, sessizlikle, güneşin altında yakutî bir hafıza olmuştur.
Her tanesi, geçmişin dualarını taşır. Her ışığı, kaybolmuş bir ismin yankısıdır.
Ve şimdi bu kadim kehribar, bir gül suretinde işlenmişse, bil ki onun içine aşkın kendisi kazınmıştır.
Gül, her çağda Sırlar Kitabı’nın sembolüdür.
Hz. Muhammed’in (sav) remzidir;
çünkü o, zahirde bir beşer, bâtında bir sırdır.
O halde kehribar gül, Resûl’ün aşkını taşıyanların kulağına fısıldadığı bir hatırlatmadır:
“Sen de vakti geldiğinde toprağa düşecek, ama kokun baki kalacak.”
Kulağında bu küpeyle yürüdüğünde,
artık sıradan biri değilsin.
Çünkü taşıdığın;
arşın altına serilen bir kokudur.
Zehre sabır, sabıra şifa, şifaya vuslat olan bir kokudur.
Gül, vuslatın mührüdür.
Kehribar, sabrın cismidir.
Ve bu küpe, ikisinin ezelden gelen nikâhıdır.
Duamız da şu olsun;
Ey Sabırla yoğrulmuş Zamanın Rabbi,
Bu küpeyi taşıyan kulağa, sırf seni duysun diye rahmet indir.
Onun kalbini Resûl’ün gülüyle mühürle — öyle ki her duyduğu şeyde senin adını işitsin.
Kehribarın içinde saklı dualar gibi, onun da her hücresine şifa ve aşk yaz.
Amin, ya Latîf…
Kehribar küpe usta elinden çıkmıştır.
Tektir.
Sanattır
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.