ZARİF ZÜMRÜT KOLYE

Kadim ilim bilir ki, taş özün ebediyen korunduğu levhadır. Musa’ya vahyin dağdan inişi nasıl taş levhalarda saklandı ise  zümrüt de aynı kudreti taşır: İlahi kelâmın, kalp levhasına kazınma kudreti.

Musa’nın elinde tuttuğu levhalar, hukuk taşıyordu; ve aynı zamanda halkını karanlıktan çıkarmak için gökten inen nurun yeryüzü formuna sahipti. Zümrüt de böyledir: Onda hem semânın yeşil rahmeti hem de yerin en derin katmanlarının sabrı vardır. Kur’an’da “Ve biz Musa’ya Kitab’ı verdik, belki hidayet bulurlar diye.” (Mü’min Suresi, 53) buyrulur. İşte o Kitap, zümrüt misali kalbin saf yüzeyine işlenir.

Ezoterik öğretilerde Zümrüt Tablet, yaratılışın şifrelerini saklayan bir aynadır. Taşın yüzeyine bakıldığında görülen, varlığın matematiğidir. Rengi, “hayat ağacının” yapraklarındaki sonsuz diriliğin rengidir. Yeşil, cennetin kapısına atılan ilk bakış, ruhun nihai dönüş biletidir.

Bu taş kulağa konuşmaz; kalbin içine yazar. Ve bir kere yazıldı mı, o bilgi silinmez. Tıpkı Musa’nın levhalarına kazınan hakikat gibi, zümrüt de sahibinin ruhuna Allah’ın “Oku” emrini ilmek ilmek işler.

Şifa Olsun

Zümrüt Kolombiya zümrütü… Nefis ve boynunuzdan çıkarmak istemeyeceksiniz.