- ADET DÜZENSİZLİKLERİ
- ALERJİLER VE BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ
- BAĞIRSAK HASTALIKLARI
- BEL VE BOYUN FITIĞI
- CİLT HASTALIKLARI
- FİBROMİYALJİ
- HAMİLELİKTE DENGE DESTEĞİ
- HORMONAL DENGESİZLİKLER
- İNSÜLİN DİRENCİ VE TİP 2 DİYABET
- KADINLARDA LİBİDO DÜŞÜKLÜĞÜ
- KALP VE DAMAR HASTALIKLARI
- KISIRLIK/DOĞURGANLIK PROBLEMLERİ
- KRONİK YORGUNLUK SENDROMU
- MENOPOZ VE PERİMENOPOZ DÖNEMİ
- MİGREN-KRONİK BAŞ AĞRISI
- OBEZİTE/METABOLİK SENDROM
- POLİSTİK OVER SENDROMU
- ROMATOİD ARTRİT
- SEDEF HASTALIĞI
- TANSİYON PROBLEMLERİ
- TİROİD
- VAJİNAL AKINTI/PH DENGESİZLİKLERİ
- VAJİNİSMUS
“SİNİR-ODAKLANMA” sepetinize eklendi. Sepetim
RUH-Î HAFİF
3225,00 ₺
Stokta yok
Açıklama
ASÎ NİSÂ: BEDENİN YÜKLERDEN ARINMASI
Bilekliğin şarkısını aşağıda paylaşıyorum.
“Ve biz insana beden verdik, ona sırlı işaretler koyduk; ona yol gösterdik, dileyen kabul eder, dileyen yükleriyle ağırlaşır…” (İsra 17:70)
Kadın, yalnızca etten ve kemikten bir varlık değildir. Onun bedeni, ruhunun taşıdığı yüklerin aynasıdır; sevilmemiş anların, yarım kalmış hayallerin, içinde hapsolmuş çığlıkların sessizce şekil bulduğu bir levhadır. Beden, onun unuttuğu ama her an hatırlatan bir kitaptır; satırlarında ağırlık taşıyan duygular, fazlalıklara dönüşerek kendini görünür kılar.
Kadın bazen kalbinin yükünü omuzlarında taşır; sevgiye doymamış, yüreğine mühür vurulmuş bir çocuk gibi daralan bir göğüsle nefes alır. Bazen kelimelerini yutmak zorunda kalır, konuşamadığı cümleler mideye oturur, hazmedilmeyen geçmiş yağ katmanına dönüşür. Kök korkuları bacaklarında taşır, hayatta kalma mücadelesi belini ağırlaştırır, atalardan gelen yükleri rahminde saklar.
Ve işte bu bileklik, bedenin suskunluğunu çözmek, yıllarca taşınan ama artık bırakılması gereken ağırlıkları özgürlüğe dönüştürmek için var. Fazlalıklar yalnızca bedenin bir yansıması değil, geçmişin, korkuların ve kabullenilmemiş yanlarının birikimidir. Kadın, taşıdığı yükleri çözdükçe, bedeni de hafifler. Zayıflamak yalnızca fiziksel bir değişim değil, geçmişin prangalarından kurtulmak, kendi varlığının hafifliğiyle yeniden doğmaktır. Bu bileklik, kadının ruhunu serbest bırakması ve öz varlığına dönüş yolculuğunda ona eşlik eden bir anahtardır.
Pembe Opal: Kalbin Serbest Kalması.Bedenin en çok yük aldığı yerlerden biri göğüstür. Kalp kapanmışsa, sevilmekten korkuyorsa, kırılmış ama iyileşmekten çekiniyorsa, beden göğüs kafesinde yük biriktirir. Pembe opal, kalbin özgürleşmesini sağlar. İçine çektiğin her nefeste, eski acıların çözülür; kalbinin yükünü boşalttığında, beden de hafifler.
Spinel: Kök Korkuların Çözülmesi.Basenler, bel çevresi, bacaklar… Kök çakra korkuların evi, geçmişin hapishanesidir. Hayatta kalma korkusu, maddi kaygılar, güven duymama gibi duygular burada depolanır. Kadın kendini sıkışmış hissettikçe, bu bölgelerde fazlalık birikir. Spinel, geçmişin zincirlerini kırar, kadını hayatta kalma mücadelesinden çıkarır ve özgürce hareket etmesini sağlar.
Rodonit: Kabul ve Şefkatin Uyanışı.Mide, iç dünyamızın hazmedemediği yükleri taşır. Bir kadının kendine duyduğu öfke, affedemedikleri, içinde bastırdığı çığlıklar burada birikir. Rodonit, kadının kendine duyduğu öfkeyi şefkate çevirir. Bedenini sıkılaştıran değil, ona yeniden saygı duymanı sağlayan bir taş… Onu bileğinde taşıdığında, kendine karşı daha merhametli olacaksın. Bedenin düşmanın değil, ruhunun kutsal evi olduğunu hatırlayacaksın.
Aytaşı: Kadınlık Bilgeliğinin Yeniden Akması.Rahim, kadınlığın hafızasıdır. Burada yalnızca fiziksel yükler değil, atalardan gelen travmalar, kadın olmanın unutturulan bilgeliği ve bastırılan ışık saklıdır. Rahimdeki enerji akışı bozulduğunda, vücut su tutar, kendini korumaya alır, genişler ve ağırlaşır. Aytaşı, kadın bedeninin hafızasını çözer. Ona bileğinde yer açtığında, bedenin artık yalnızca bir yük taşıyıcı değil, dişil enerjinin özgürce aktığı bir tapınak olacak.
Bu bileklik, kadının kendi bedenine yüklediği ağırlıkları bırakması, ruhunun hafifliğiyle hareket etmesi ve bedeninin yeniden doğmasına izin vermesi için var. Fazlalık yalnızca fiziksel değildir; geçmişin yüklerini taşımaktan, kendi ışığını saklamaktan, başkalarının beklentilerine sığmaya çalışmaktan gelir. Zayıflamak, yalnızca bir beden değişimi değil, varlığının hafiflemesi, ruhunun özgürleşmesi, kendini yeniden keşfetmektir. Onu bileklerine doladığında, artık yalnızca kilo vermek değil, hayatının fazlalıklarından arınmak için ilk adımı atacaksın. Çünkü gerçek özgürlük, önce ruhunda başlar, sonra bedenine yansır.
Değerlendirmeler (0)
Sadece bu ürünü satın almış olan müşteriler yorum yapabilir.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.