MENOPOZ VE PERİMENOPOZ

Kadınlığın İçe Katlandığı, Bilgeliğin Bedenle Derinleştiği Geçiş
Bir Kapının Kapanmadığı, Sadece Başka Bir Ritme Açıldığı Bu Dönemde Taşlarla Yavaşça Yerleşmek

Şimdi…..

Benim en yaralı yerim bu kategori. 🙂

38 yaşındaydım menopoz ile tanıştığımda. Önce korktum. Eyvah dedim bitti her şey.

Yanılmışım.

Hiçbir şey bitmemiş.

46 yaşındayım. Kadınlığımın en güzel keyif zamanlarındayım. Bu yüzden sakin olun 🙂

Zamanla beden değişir.
Aylar düzensizleşir, sonra sessizleşir.
Bazen ateş basar, ter gelir, sonra üşüme…
Kalp hızlanır, sinir sistemi hassaslaşır, uykular bölünür.
Ve içte bir yer yemeye başlar seni;
“Ben eskisi gibi değilim.”

Ama bu değişimdir, eksilme değil.
Bir dönüşümdür. Zirveye oynarsın 😉

Menopoz, kadınlığın bittiği yer değil…bilgeliğin bedene yerleştiği yerdir.

Premenopoz ise bu geçişin eşiği…bedenin ve ruhun birbirine alışmaya çalıştığı bir ara formdur.

Premenopozda Neler Olur? Menopoz Ne Demektir?

Regl döngüsü düzensizleşir

Yumurtlama azalır → hormonlar dalgalanır

Ateş basmaları, uyku bozuklukları, duygusal dalgalanmalar

Libido değişebilir

Cilt, saç, kilo, ruh hâli – her şey yeniden şekil alır

Ve kadın bu dönemde en çok kendine yabancılaşabilir

Ama bu dönemi sadece “semptomlarla” değil, ruhun geçmekte olduğu büyük eşiği fark ederek okumak gerekir.

Çünkü bu, doğurganlığın bitişi değil…içsel yaratımın başlayışıdır.

Taşların Bu Dönemdeki Rolü: Geçişe Alan Açmak, Yeni Ritme Eşlik Etmek

Sinir sistemini yatıştırarak bedendeki geçişi kolaylaştırır

Kök ve kalp merkezini birlikte çalıştırarak “ben artık başka bir kadınım” bilgisini bedene yerleştirir

Aura alanını dengeler – çünkü menopozda enerji bedeni hassaslaşır

Hormonlar düzene girsin diye değil tam aksine kadın yeni bedenine yerleşebilsin diye çalışır

“Ben neye dönüştüm?” sorusuna bir cevap değil, bir merkez oluşturur.

Taş burada “eski hâline dön” demez.
Gerek duymaz.

Çünkü çok daha önemli bir sözü vardır;

“Senin yeni hâlin de kutsal.”

“Allah, her şeyi bir ölçüyle yarattı.”
(Kamer Suresi, 49)

Kadın bedeni de…

Ölçülü bir biçimde dönüşür.
Ve her dönüşüm,daha derin bir dişiliğe çağrıdır.

Menopoz ve premenopoz; bir son değil…kadınlığın içe katlandığı bir doğumdur.

Taşlar bu doğumda doula gibi durur.
Zorlamaz.
Yol göstermez.
Ama hep oradadır.
Sessizce, sabırla, sabitle…

Çünkü kadın kendine yerleştiğinde,ay gelse de gelmese de…döngüsü hâlâ kutsaldır.