Çocuğun bağırsak ve mide hattı; sinir sistemiyle en derin bağlantıyı taşır.
Kabızlık, gaz sancısı, tekrarlayan mide ağrıları; bedene yüklenen ama kelimeye dökülemeyen duyguların izidir.
Tıp, bu sorunları beslenme düzeni, bağırsak florası dengesi, su tüketimi ve genetik faktörlerle açıklar.
Kadim anlatı ise sindirim hattını ‘duygu deposu’ olarak görür.
Anne karnından itibaren taşınan korku, utanç ya da ifade edilmemiş öfke; çocuk bedeninde sindirim zorlanmasıyla ortaya çıkar.

Kur’an’da ‘karın’ insanın saklı hazinesi sayılır.
Zebur’da sindirim rahatsızlığı, ‘yutulan sözün taşla temizlenmesi’ diye anlatılır.
Sümer tabletlerinde tanrıça Ninhursag, bağırsak ve mide belleğini arındırmak için taşın hafızasını armağan eder; bedendeki düğümü çözer.

Anne bilir ki kabızlık, gaz ya da mide ağrısı sadece yediklerinden değildir; duyulmayan, ifade bulamayan yük de bedende kalır.
Taş burada sinir sistemini yatıştırır, bağırsak belleğine kazınmış eski korku ve utancı enerji düzeyinde hafifletir.
Bağışıklıkla birlikte sindirim hatlarını dengeler, nazara ve kötü bakışa karşı çocuğun bedeni korur.

BU ŞİFA ALANI KİMLER İÇİNDİR?
– Kabızlık, gaz sancısı, mide ağrısı gibi tekrarlayan sindirim şikâyetleri yaşayan çocuklar
– Beslenmesi düzenli olsa bile stresle mide bağırsak hattı etkilenenler
– Soy hattından taşınan utanç, ifade edilemeyen duygu belleğini sindirimde hisseden hassas ruhlar

BU ŞİFA NEYİ DÖNÜŞTÜRÜR?
– Sindirim belleğinde birikmiş eski duyguları enerji düzeyinde arındırır
– Sinir sistemiyle mide ve bağırsak eksenini dengeler
– Nazara, kötü bakışa, dışarıdan gelen düşük frekansa karşı koruma katmanı oluşturur
– Anne duasını taş varlığıyla birleştirerek bedenin yükü hafifletmesine alan açar
– Ruhun sakladığı sözün bedende taş gibi kalmasına engel olur