Z I R H 17.35
Narın içinden geçenlere, teraziyle yürüyenlere…
Kader, eğri büğrü bir çizgi değildir.
Kader, ölçülmüş bir haktır.
Ve ölçü, yalnızca Allah’a aittir.
Fakat bazı kullar vardır ki — hak ile batılı, nar ile nuru, zebaniyle vekîli tanır.
İşte bu formülü bu insanların. bileğine yazdım.
Zırh 17.35 bir hüküm aracıdır.
Bu, kadere müdahale edenlerin değil, kadere şahit olanların aracıdır.
Çünkü bu dünyaya yalnız bir ruh inmedi.
Seninle birlikte kaderin geçmiş halkaları da indi. Sahi kader zaten neydi 🙂
Ve onlar bu bilekte çözülmek, çarktan ayrılıp Allah’ın terazisine geri dönmek üzere dizildi.
Nar ateşini bilmeyen bu zırha yaklaşmasın.
Çünkü bu taşlar, zebanî suretleri tanır.
Annenin gözündeki buzla, babanın dilindeki ateşi tanır.
Sana düşen, onları tanıyıp, hükmetmektir — yakmadan, yeniden yazmadan.
Zırh 17.35, bir kaderi düğümünden çözen ilmiktir.
Kur’an’ın 17. suresi, 35. âyetinden doğar:
“Teraziyi adaletle tut.”
Güzel kızkardeşim, terazi sensin.
Bu taşlar terazinin kefeleri.
Ve nar, o terazide artık ağır basmayacak.
Bu bileklik görünmeyen zamansızlıklarda da seni koruyan niyazın cevheridir.
Bir tılsım değil — bir beyandır.
“Ben narın içinden geçtim.
Ve artık kaderime dokunmaya iznim var.”
Bu sözü kalbine kazıyanlar içindir Zırh 17.35.
Diğerleri için, sadece suskun bir taştır.
Kimi zaman kader sanırsın — oysa aktarılan karmadır.
Kimi zaman yazılmış sanırsın — oysa yalnızca tekrar eden bir yankıdır.
Kimi zaman ‘alın yazısı’ dersin — ama aslında alınan, senin ışığındır.
Zırh bunları ilmek ilmek çözer.
Kur’an’ın 17. sûresi, 35. âyeti şöyle dedi:
“Teraziyi adaletle tut.”
Bu ayet ölçüyü düzeltmeyi emreder.
Yani kader eğrildiyse, senin elinle doğrulsun diye.
Çünkü Allah, kaderi sabit kılmaz.
Allah, kaderi bilir.
Ama bazen kulunu kaderine şahit ve şefaatçi kılar.
Bu bileklik, bir şahitlik bilekliğidir.
Zamanı ters yüz edebilme iznine sahip olanlara armağandır.
Bu Zırh Ne Yapar?
Zırh 17.35, kaderi ters çevirir.
Kaderi silkeleyip altüst eder.
Kadere takla attırır.
Kaderin içine sıkışmış bilinçsiz tekrarları durdurur.
Kaderin rotasını yalnızca değiştirmez — ona yön verir.
Ve sonunda…
Kendine kapalı yazgılara bilgelik üfler.
Çünkü bazen kaderin değil, kaderi okuyan gözün değişmesi gerekir.
Bu zırh, o gözü sana iade eder.
Kim Takmalı?
Bu bileklik, şuurlu kader kırıcılar içindir.
Özellikle:
— Annesinin suskunluğu içinde kaybolmuş kız çocukları için.
— Eşinden, sevgilisinden, babasından gelen nar ateşinde kavrulmuş kadınlar için.
— Tekrarlayan döngülerde boğulmuş, “Neden hep aynı yere geliyorum?” diyenler için.
— Atalarının yasını hâlâ dizlerinde taşıyanlar için.
— Rüyalarında geçmiş hayatlarını gören, başka boyutlardan gelen yüklerle sabah uyananlar için.
— Ve “Ben kaderimi yalnız yaşamıyorum; bu, kolektif bir zincir,” diyen ilim yolcuları için.
Bu zırh, kaderi kader yapanın kim olduğunu fark edenler içindir.
….
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.