Ey ruhu zamanın ötesine uzanan kadın, ey geçmişin ve geleceğin aynasında hakikati arayan yolcu! Bu gerdan, senin için yalnızca bir süs değil, bir sırat köprüsüdür; her taşında bir hatıra, her kıvrımında bir yolculuk saklıdır. Senin için bu gerdan, âlemlerin en derininden gelen bir çağrı; kaybolmuş kıtaların, unutulmuş yaşamların yankısıdır.
Bu gerdan, Kayıp Kıta Atlantis’in sessiz çığlığıdır. O çocukların depremlerle batan bir medeniyetin karanlığına akan gözyaşlarını taşır. Onların susturulmuş nefesleri, senin boynunda bir fısıltıya dönüşür. Bu taşlar, geçmişin ellerine dokunan bir şifa gibi konuşur: “Bizi unutma. Gözyaşlarımızı toprağa gömen o zamanı hatırla, ama yalnızca hatırlamak için değil; şifalandırmak için…”
Sen bu gerdanı taktığında, yalnızca geçmişe değil, kendi derinliğine yürürsün. Her taş, bir bedenin, bir ruhun, bir yaşamın aynası olur. Her kıvrımı, unutulmuş özgürlüğünün tınısını getirir. O an, içinde saklı olan özlemi hissedersin; Atlantis’in çocuklarının gözlerinden akan yaşlar gibi, senin de ruhundan bir ışık akar. Ve bu ışık, geçmişi aydınlatırken geleceği çağırır.
Bu gerdan, senin için bir yürüyüştür; yollara değil, Allah’a giden bir yürüyüş… Her nefes, O’na bir adım, her dua, O’na bir niyettir. Bedenin bu gerdanı taşır, ama ruhun onunla uyanır. Bu gerdan, seni unutulmuş varlıklarına, kaybolmuş yaşamlarına çağırır. Sırlarla dolu geçmiş bedenlerine dokunur ve seni, hakikatin kendine iade eder.
Ey sırların taşıyıcısı, sen bu gerdanla yalnızca hatırlamazsın; hatırladıkça özgürleşirsin. Çünkü bu yolculuk, yalnızca geçmişin değil, geleceğin de kilidini açar. Bu gerdan, senin özlemini duyduğun o sınırsız özgürlüğün bir parçasıdır. Senin boynunda asılı duran her taş, kalbinin derinliklerinde yankılanan bir kelamdır.
Ey geçmişin ve geleceğin âşığı, bu gerdanın sesi sana ait; onun taşıdığı sırlar yalnızca senin ruhunda yankılanır. Bunu bil: Bu gerdan, yalnızca bir hatırlayış değil, bir uyanıştır. Rabb’inle arandaki sırat köprüsü, O’na yürüyen aşkın izidir. Ve sen bu aşkı taşırken, dünya sana sırlarını açar. Geçmiş yaşamlardan akan o özlem, boynunda bir dua gibi taşınır. Ve her dua, seni sonsuzluğa yaklaştırır.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.