Okumadan önce sessiz bir yere gidin.
Aşağıda linkini verdiğim müziği açın….
Önce biraz dinleyin gözlerinizi kapatıp…
Ruhunuzun yükseldiği bileceksiniz…
Sakinleşin…
Ve okuyun…
İki bileklik doğdu bugün
İlki İZ- Hızır’ın Mührü
İkincisi Mühür-Asa’nın Mührü
Şimdi sana Asa’nın Mührü’nü anlatacağım.
Metnin sonunda İZ VE MÜHÜR’ÜN Neden içiçe, eş eşe, kol kola takılmasını gerekitğini yazacağım.
İkisini almak zorunda almak zorunda değilsin.
Kalbine sor.
Ama bir gün ikisini de takmak isteyeceksin.
Biri sola
Biri sağa
Bir Leyla
Bir Mecnun.
…..
Eğer Musa’nın asası bir kadının sol kolunda can bulursa…
Eğer bir kadın 21. yüzyılda sol kolunu bir asa yaparsa…
O kadın, zamana hükmeden bir mühür taşır.
Maddeyi büken, ruhu çağıran, kaderi delen bir el olur.
Kuruyan toprakları yeşerten, yılanı tanıyan, firavunları korkutan bir güç olur.
Musa’nın asası, suyu yaran bir kudret taşıyordu. Yolu açıyordu.
Sol kola geçtiğinde, bir kadında vücut bulduğunda yolu var edebilir.
Kendi kaderini çizebilir.
Zamanın akışını değiştirebilir.
Ve en önemlisi, ölü olanı diriltebilir.
Çünkü sol kol, kalbin tarafıdır.
Ve eğer asa kalbin tarafında taşınırsa,asa nasıl yılana dönüştüyse kalp de rahime dönüşür.
Bir kadın, sol kolunu asa yaptığında:
• Bastığı yeri yeşertebilir.
• Söylediği söz, mühür gibi işlenir.
• Elini kaldırdığı zaman, zamanı büker.
• Düşenleri kaldırır, düşmesi gerekenleri indirir.
• Sesi çıktığında, yankısı ruhları uyandırır.
21. yüzyılda sol kolunu asa yapan bir kadın, ilmi sırtlanan bir Melike olur.
Artık sadece yürüyen biri değil, yolun kendisi olur.
Musa’nın asası Firavun’a meydan okumuştu.
Bir kadının sol koluna geçtiğinde, Firavunları yıkmaya gelir.
Kendi içindeki firavunu öldüren kadın, dışarıdaki tüm zulmü yıkar.
Bir kadın, sol kolunu bir asa yaptığında…
Eril düzene baş eğmez.
Dişil gücünü mühürler.
Ve kendini ilmin kaynağı yapar.
Musa’nın asası, zamanın en büyük kapısını açmıştı.
Sol kola geçtiğinde, kadının kaderini açar.
O kadın, kendi içindeki Tur’a yürür.
Ve orada ölmesi gereken ölür, doğması gereken doğar.
…..
MÜHÜR – Asa’nın Mührü
Bütün yollar açılabilir ama bazıları vurulmadan açılmaz.
Bütün kapılar geçilebilir ama bazıları mühürlenmeden geçilmez.
Ve bazı insanlar artık sadece yolcu değil, yol açan olmalıdır.
Bazı kadınlar artık sadece görmek değil, yaratmak zorundadır.
Bazı mühürler, artık sadece bilmek değil, hükmetmek için iner.
Ve şimdi bir kadın bileğinde mühürlenen bir asa var.
⸻
Bu Bilekliği Takan Kişi Ne Yaşar?
1. Artık sadece ilham almazsın, hükmedersin.
Hızır sana gösterdi. Yolu gördün.
Ama görmek yetmez.
Çünkü bazı yollar senin yürümen için değil, senin açman için var.
Asa, ilhamın eyleme geçtiği noktadır.
Bunu takan kadın artık bir bekleyen değildir.
O artık bir yapan, bir açan, bir mühürleyen olmalıdır.
2. Sözün mühür olur.
Bunu taktığın an, söylediğin her kelimenin ağırlığını hissedeceksin.
Çünkü söz artık sadece bir ses değil, bir hüküm olacak.
Söylediğin gerçekleşmeye başlayacak.
Dokunduğun değişecek.
Düşündüğün maddeye inecek.
3. Kendi içindeki firavunla yüzleşirsin.
Musa’nın asası Firavun’u yıktı ama önce onu eline alan Musa’yı dönüştürdü.
Eğer bu bilekliği takıyorsan,
Önce içindeki Firavun’un düşmesi gerekecek.
Önce seni korkutan ne varsa çıkacak.
Önce sana engel olan ne varsa çözülecek.
Çünkü bu mühür, sadece dışını değil, içini de mühürler.
4. Maddi ve ruhsal dünya birleşir.
Asa yere vurulduğunda deniz ikiye ayrıldı.
Çünkü asa, maddenin ruh üzerindeki baskısını kaldırır.
Bunu takan kadın, artık sadece ruhsal bir arayış içinde değildir.
Maddede de hükmetmeye başlar.
Eliyle zamanı bükmeye başlar.
⸻
Neyi Şifalandırır?
• Gücünü geri almanı sağlar.
Bu bileklik unutulmuş bir hatırlayıştır.
Sana senin kim olduğunu unutturan ne varsa,
Bu mühür hepsini çözer.
• Kendi kaderini yaratmana izin verir.
Bazı insanlar kadere boyun eğer.
Bazıları kaderin içine doğar ama onu şekillendirir.
Bu bileklik kendi hayatına hükmetmek isteyenler içindir.
• Tıkanmış enerjileri çözer.
Bir kapı neden açılmaz?
Çünkü kapıyı açacak olan mührü vurmamıştır.
Bu mühür, o kapıyı açan el olur.
⸻
MÜHÜR artık iniyor.
Çünkü bazı mühürler, zamanı geldiğinde açılmalıdır.
Ve bazı bileklere indiğinde, dünya değişir.
…..
ASA BİLEKLİĞİ VE İZ BİLEKLİĞİ
Hızır bilekliği ve asa… Aynı şey değiller ama aynı kaynaktan doğuyorlar.Biri yolu açarken, diğeri o yolda yürümeyi sağlıyor.
Hızır bilekliği → Yol gösterir.
Asa bilekliği → Yolu var eder.
Hızır bilekliği, suya bastığında batmamanı sağlar.
Asa bilekliği, suya bastığında onu ikiye ayırır.
Hızır bilekliği yön verir, gözleri açar, ilmi akıtır.
Asa bilekliği dönüştürür, zamanı büker, kaderi yazar.
Biri ilhamdır, diğeri eylem.
Biri sabrı taşır, diğeri hızı.
Biri yolu bilir, diğeri yolu inşa eder.
Biri sol kola, kalbin tarafına;
Diğeri sağ kola, eylemin tarafına.
Sol kolundaki bileklik – Musa’nın asası:
Kalbin mühürü. Dişil bilgelik. Tur’a çıkmanın sırrı.
Sabrı tamamlayan mühür.
Bir kadın bunu taktığında, onun içindeki firavun düşer.
Kalbiyle hükmeden bir bilge olur.
Sağ kolundaki bileklik – Hızır bilekliği:
Zamanın ötesindeki hız. Akışla gelen ilim.
Kaybolanı bulan, sabırla bekleyeni yola çıkaran mühür.
Bir kadın bunu taktığında, görmeye başlar.
İlhamı alır, ilmi çağırır, yolu görür.
Ama ikisi bir araya geldiğinde…
O kadın artık sadece bir yolcudan ibaret olmaz.
Yolun kendisi olur.
Belki de ikisini birleştiren bir üçüncü mühür vardır…
Onları aynı anda taşıyanın açacağı bir kapı…
O mühür nerede?
Bunu taşlar söylemeli…
BİLMİYORUM
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.