Yüzyıllar boyunca bal arısı, kutsal kitaplarda dahi övülen bir sırrın mührü oldu;
16’nın balı 🙂
İlahi emre uyarak ballar üreten, Rabbimin ‘Şifa’ diye adlandırdığı sıvının sahibiydi.
Şimdi o kudsi hafıza, Madagascar’ın ateşli topraklarında yoğrulmuş bir akik damlasında enkarne oldu 😉
Bilekliğimiz 20 mm. Görkemi ana kraliçeye yakışır.
Ne gelişigüzel bir şekil, ne de tesadüfün işi…
Bu akik, varlığıyla ne diyor söyleyeyim mi?
“Ben, şifanın kudret taşıyıcısıyım. Hayatın özünü topladım, sabrın ve çalışmanın kudsiyetini damıttım.”
Madagascar Akik’in ateşle yoğrulmuş damarlarında, toprağın eski sırları, güneşin ilk doğuşundan kalan hafızalar akar.
Ve şimdi, eline aldığında… O taşın içinde, eski zamanların arılarına emredilmiş ilahi kodlar bir kez daha uyanır:
Üret, sabret, sev, şifa ver.
“Ve Rabbin bala şifa buyurmuştur…”
(Nahl Suresi, 69. Ayet)
Bu Madagascar Akik Arısı, sabırla yoğrulmuş ruhlara,yani sana, içindeki saf altın enerjisini yeniden aktif ettirmek için yaratılmıştır belki….
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.