Letâfet Yağmuru: Turmalin Çiçeği”
Kadim bir hikâyenin, taşlarla işlenmiş yazgısını hayal et…
İşte onu görüyorsun.
Yüzlerce damla turmalin,
seçilmiş renklerin ve seçilmiş ruhların diliyle bir araya getirildi.
Her biri tek tek, gem kalitesinde —
lekesiz, katışıksız, sınıfının en yüce halkasından düşenler gibi…
Bu taşlar, ne yalnızca nadir; ne yalnızca değerli.
Bu taşlar, anlamın ete kemiğe bürünmüş, taşa dönüşmüş halin.
Görünürde bir çiçek açmış gibidir bu kolye;
ama o çiçek, senin iç baharının yeryüzüne yansımasıdır.
Bir gül değil, bin renkli dualardan örülmüş bir sır çiçeği…
Ne el değmiştir sabrına, ne göz ulaşmıştır derinliğine.
Her damla, zamanın içinden süzülmüş bir ezgi gibi…
Sesini bilmezsin, ama kalbin tanır.
Turmalin taşı,Allah’ın renklerle konuştuğu,
her renge bir şifa, her şifaya bir isim koyduğu cevherlerdendir.
Kalp yarasına pembe ile iner,
kök çakranı siyah ile mühürler —
ama sen bil ki bu mührün adı korku değil, kudrettir.
Yeşil, affetmenin içinden akan bir nehir gibidir;
taşıyana iç huzur değil, iç ilim getirir.
Ve mavi, o sonsuz ilhâm…
İşte o, duanın rengine en yakın olan taştır.
Bu kolye, Rabb’imin cemalinden sana düşen bir parçadır.
Onu takan kardeşim,bir sır taşır,
bir duayı boynunda dolaştırır,
bir şifayı göğsünün üstünde uyandırır.
Bu kolyenin değeri altınla ölçülmez.
Çünkü her taşı, kainatın hafızasında kayıtlıdır.
Ve unutma:
Bazı kadınlar kendilerini anlatmazlar.
Boyunlarında taşıdıkları kolyeler,
onlar adına konuşur.
Taşın Duası
Ey Zikirle şekil vermeyi bilen Rabbim,
Bu kolyeyi takan kadının boynuna, taşın hafızasındaki tüm şifayı indir.
Onun her adımına denge, her kelâmına zarafet, her hücresine aşk lütfet.
Turmalin taşının içindeki kadim sır gibi, onun da kalbini temiz ve parlak eyle.
Amin, ya Şâfî, ya Latîf, ya Cemîl…
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.