CİLTTE KURULUK-SERTLİK-EGZEMA

2552,00 

20 adet stokta

Açıklama

Erkek bedeninde cilt, yalnızca bir sınır değildir; aynı zamanda bir kayıt alanıdır.
Bilinç düzeyine çıkamamış, bastırılmış ya da yok sayılmış duygular, uzun zaman sonra ten üzerinden konuşur.
Kaşıntı, kuruluk, çatlama, kabuklanma ya da dökülme… Hepsi bedenin, taşıyamadığı bir hakikati dış yüzeyine kazımasıdır.

Cilt bozulduğunda erkek ilk kez “görünür” hâle gelir.
Çünkü bu beden çoğu zaman yarasını göstermez, ifadesini saklar.
Ama bu saklama sürdükçe bağışıklık sistemi, kendi içine yönelir.
Ve sonunda kendi derisini düşman belleyecek kadar yalnızlaşır.


TIBBİ OKUMA

Cilt kuruluğu ve egzama, immün sistemin cilt bariyerine karşı başlattığı aşırı tepkiyle ortaya çıkar.
Bu durum, dış etkenlere karşı aşırı duyarlılık ya da iç kaynaklı otoimmün tepkilerle şekillenir.

Başlıca biyolojik nedenler:

  • Genetik atopik yatkınlık

  • D vitamini ve esansiyel yağ asitleri eksikliği

  • Cilt mikrobiyotasının bozulması

  • Uyku eksikliği, kortizol yüksekliği

  • Aşırı temizlik, sabun, kimyasallar ve metal teması

  • Gıda intoleransları (gluten, süt proteinleri vs.)

  • Yoğun stres, baskılanmış öfke ve psikosomatik gerginlikler

Ancak bu biyolojik etkenler, daha derindeki enerjik kırılmaların fiziksel sonuçlarıdır.


PSİKOLOJİK VE RUHSAL DÜZEYDE ANLAM

Erkekte derideki problemler çoğu zaman şu temel temalara bağlıdır:

– Temasa dair kırılmış bağlar:
Erken çocuklukta güvenli fiziksel temas eksikliği, annenin uzak ya da sert olması.
Tenin sevgiyle tanışmaması.

– Bastırılmış duygular:
Çocuklukta yaşanan utanç, öfke, korku ya da çaresizlik gibi duyguların beden belleğinde tutulması.

– Ait hissedememe:
Sosyal ya da ailesel ortamlarda dışlanma, değersizlik hissi, erkekliğe dair şüpheler.

– Deri yoluyla “var olma” çabası:
İfade edilemeyen psikolojik sıkışmaların deri yüzeyine çıkması, dikkat çağrısı değil; varlık bildirisi.

– Sürekli “dış tehdit” algısı:
Aşırı sorumluluk taşıma, duygulara izin verememe, zihinsel kontrol alışkanlığı.

Ciltteki döngü bozulduğunda bu kayıtlar açığa çıkar.
Ve erkek, kendi bedeninin içinde “dışa karşı içerden savaş açmış” hâle gelir.


KUTSAL METİNLERDE CİLDİN SEMBOLİĞİ

Kur’an’da geçen “nutfe” ve “alak” kavramları, insan bedeninin ilahi bir sırla yazıldığını bildirir.
Bu sır, deriye kadar uzanır.
Tevrat’ta ciltteki hastalıklar arınmanın değil, günahla yüzleşmenin işareti sayılmıştır.
Zebur’da beden, Rab’bin çadırı olarak geçer. Deri o çadırın dış kumaşıdır.
Tasavvufta ise “ten zarı” nefsin kalın kabuğudur. Orada çatlayan her yer, iç benliğin bir tövbeye yaklaştığını işaret eder.

Bu anlayışla bakıldığında, egzama yalnızca bir hastalık değil, iç savaşın dış izidir.
Ve her çatlak, içeride bastırılmış olanın “artık taşıyamam” dediği bir sınırdır.


BU ŞİFA ALANI NEYİ DÖNÜŞTÜRÜR?

  • Cilt üzerinden gelen otoimmün saldırıları durduracak duygusal kayıtları çözer

  • Temas, aidiyet ve kendini ifade alanlarını yeniden yapılandırır

  • Bedenin “düşman değil, tanık” olduğu bilgisiyle bağışıklık sistemi yumuşar

  • Fiziksel yüzeye kazınmış eski psikolojik izler temizlenir

  • Tenle temas kuramayan ruh, yeniden yaşama güvenmeye başlar

  • Kuruyan her bölgede, bastırılmış bir çocuk hatırası hatırlanır ve bütünlenir

Değerlendirmeler (0)

Değerlendirmeler

Henüz değerlendirme yapılmadı.

Sadece bu ürünü satın almış olan müşteriler yorum yapabilir.