- ADET DÜZENSİZLİKLERİ
- ALERJİLER VE BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ
- BAĞIRSAK HASTALIKLARI
- BEL VE BOYUN FITIĞI
- CİLT HASTALIKLARI
- FİBROMİYALJİ
- HAMİLELİKTE DENGE DESTEĞİ
- HORMONAL DENGESİZLİKLER
- İNSÜLİN DİRENCİ VE TİP 2 DİYABET
- KADINLARDA LİBİDO DÜŞÜKLÜĞÜ
- KALP VE DAMAR HASTALIKLARI
- KISIRLIK/DOĞURGANLIK PROBLEMLERİ
- KRONİK YORGUNLUK SENDROMU
- MENOPOZ VE PERİMENOPOZ DÖNEMİ
- MİGREN-KRONİK BAŞ AĞRISI
- OBEZİTE/METABOLİK SENDROM
- POLİSTİK OVER SENDROMU
- ROMATOİD ARTRİT
- SEDEF HASTALIĞI
- TANSİYON PROBLEMLERİ
- TİROİD
- VAJİNAL AKINTI/PH DENGESİZLİKLERİ
- VAJİNİSMUS
Adem, toprağa işlenen ilk nefesin adıdır.
Kur’an’da “Biz insanı çamurdan, şekillendirilmiş balçıktan yarattık.” (Hicr, 26) buyruğu, erilin özünde taşınan bu çamur kodunu hatırlatır:
Yeryüzüne yük indiren, sabrı topraktan öğrenir.
Ama eril ruh, zamana yayılmış korkuları, atalarının yarım bıraktığı yükleri tek başına taşırken uyur.
Uyku bu dünyada uyanık gezmek gibidir; sinir ağı, damar hattı, zihnin ardındaki susturulamayan hatıralar, bedene ağırlık verir.
Bir erkek, babasından devraldığı sessiz öfkeyi, dedesinden kalan korku sözlerini konuşamadığında uyuyormuş gibi yaşar.
Modern tıp bu sessizliği depresyon, sinir sıkışması, yorgunluk ya da motivasyon kaybı diye açıklar.
Ama ruh belleği der ki: Adem’in uyanışı, sadece dünyaya yeni bir nefes almak değildir — kökünden gelen yükü görmekle başlar.
Tibet metinlerinde anlatılır: “Ruh uyanmadıkça beden arar, zihnin yolu kapanır.”
Adem figürü, İslam anlatısında olduğu kadar kadim kaynaklarda da erilin ilk hatırlayışıdır: Yere düşer, kalkar, bağışlanır, hatırlatılır.
Kadim metinlerde eril, toprağı sabırla kazar; kendini yeniden inşa eder.
Bu tekamül frekansı, soy zincirinde boğulan erkeğe kök salmayı öğretir.
Taş varlığı burada sinir ağına işlenmiş utancı, öfkeyi, değersizlik kaydını enerji düzeyinde hafifletir.
Düşük titreşim, bu frekansa uzun süre tutunamaz.
Kur’an’ın “Ve sabredenleri müjdele.” (Bakara, 155) ayetinde işaret edildiği gibi, sabır erilin uyanışını besler.
Taş belleği ve dua, Adem’in uykusuna ses olur.
Uyanış, yükü silmez; yükle yürümeyi öğretir.
BU ALAN KİMLER İÇİNDİR?
– Kendini bitkin, köksüz, suskun hisseden eril yapıdaki ruhlar
– Babadan ya da soydan devraldığı öfke, korku, utanç kayıtlarını taşıyanlar
– Kökünde saklı “eril uyanışı” çağırmak isteyen, sabırda derinleşmeye hazır olanlar
BU ŞİFA NEYİ DÖNÜŞTÜRÜR?
– Kök belleğe kazınmış eril korkuları, öfke ve değersizlik izlerini enerji düzeyinde hafifletir
– Sinir ağı ve damar akışını sabırlı bir ruh alanına taşır
– Düşük titreşimin bu frekansta barınmasını engeller
– Taş varlığı uyanışı güçlendiren koruyucu hat oluşturur
– Ruh belleği uyanışı tanıdıkça eril yapı nefes bulur
Seçiminizle eşleşen ürün bulunamadı.