Panik Atak / Panik Bozukluk: Bedenin Deliliği Değil, Ruhun Aniden Konuşmasıdır
🔬 Panik Atak Nedir? Tıptaki Adı, Ruhun Anlamı
Panik atak, aniden başlayan ve kişiye ölüyormuş, boğuluyormuş, aklını yitiriyormuş gibi hissettiren yoğun korku ve çarpıntı nöbetidir.
Belirtileri genellikle:
Kalp çarpıntısı
Nefes darlığı
Göğüs sıkışması
Terleme, titreme
Mide bulantısı, baş dönmesi
Gerçeklikten kopma hissi
“Şimdi öleceğim” korkusu
Modern tıp, panik atakları beynin “amigdala” bölgesinin aşırı aktive olmasıyla açıklar.
Yani beyin, olmayan bir tehdidi gerçekmiş gibi algılar ve bütün sistemi alarma geçirir.
Ama işte burada durmak gerekir.
Çünkü bu “olmayan tehdit”…
bazen gerçekten vardır.
Ama dışarıda değil, içeride.
🧠 Panik Atak: İçinde Tutulmuş Travmanın Birden Patlaması
Panik atak yaşayan biri şunu sıkça söyler:
“Her şey normaldi.
Hiçbir şey yoktu.
Ama birden oldu.”
O “birden olan” şey, aslında birikmiş olandır.
Panik atak, çoğu zaman:
Bastırılmış travmalar
Hiç yas tutulmamış kayıplar
Duygusal ihmal
Görülmeyen bir iç çocuğun sessiz çığlığı
“Güvende değilim ama güçlü görünmeliyim” inancı
Sürekli kontrol hâli – bırakmayı öğrenememek
Ve en çok da:
Hayatta kalmaya odaklanmış bir ruhun, yaşayamamaktan boğulması
Panik atak, ruhun bedenin içinde kıpırdayacak alan bulamadığında çıkardığı bir isyan gibidir.
“Ben buradayım!” der.
Ama sesini çığlıkla duyurur.
Çünkü fısıltılar uzun zaman önce duyulmamıştır.
🌿 Panik Atakta Taşın Frekansı Ne Yapar?
Panik hâlinde zihin hızla geçmişi ve geleceği tarar.
Beden “şimdi”de kalamaz.
Bu esnada sinir sistemi aşırı uyarılır:
Beyin alfa/delta dalgalarından çıkar, beta dalgalarına geçer — savaş-kaç moduna girer.
Taşlar burada, sabit frekanslarıyla bedenin bu çalkantılı dalgalanmasını dengelemeye başlar.
Vagus sinirine etki eden bölgelerde taş kullanımı, parasempatik sistemi uyandırır.
Kristal yapıların taşıdığı elektromanyetik denge, sinir hücrelerinin reseptörlerine “güvendesin” mesajını gönderir.
Magnezyum, potasyum, çinko gibi mineralleri frekanssal düzeyde taşıyan taşlar, enerji bedeninde gevşeme alanı açar.
Ama taş burada yalnızca bilimsel değil;
spiritüel bir tanıklık da taşır.
Taş, panik anında kişinin kendine şu soruyu sormasını sağlar:
“Gerçekten tehlikede miyim,
yoksa sadece eski bir korkunun gölgesinde miyim?”
Ve bu soru sorulduğunda…
Korku şekil değiştirir.
Bazen ilk kez ağlamaya, konuşmaya, çözülmeye izin verir.
“Biz, insanı korkuyla da imtihan ederiz;
ama sabredenlerdir yakın olan.”
(Bakara Suresi, 155)
Panik, sabırla susturulmaz.
Onunla beraber duruldukça geçer.
Taş, işte bu duruluğun yoldaşıdır.
Sonuç:
Panik atak bir kriz değildir.
O, ruhun kendine ulaşmak için çaldığı bir içsel alarmdır.
Taş bu alarmı susturmaz.
Ama o sesin panik değil, bir geçmişten gelen çağrı olduğunu hatırlatır.
Ve bazen insan, bunu duyduğunda…
İlk defa şöyle der:
“Ben korkumu da taşıyabilirim.
Ama onunla birlikte yalnız değilim.”