Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB): Zihnin Tekrarladığı Şey, Ruhun Söyleyemedikleridir

🔬 OKB Nedir?
Obsesif Kompulsif Bozukluk; kişiyi rahatsız eden, istenmeden gelen ve durdurulamayan düşüncelerin (obsesyon) ve bu düşünceleri rahatlatmak için yapılan tekrar eden davranışların (kompulsiyon) bir arada görüldüğü yoğun bir zihin döngüsüdür.

Örnekler:

Kirlenme korkusu – sürekli temizlik

Simetri takıntısı – nesneleri düzeltme ihtiyacı

Zarar verme düşüncesi – sürekli dua etme, sayı sayma

“Kontrol etmezsem kötü bir şey olur” inancı

Sürekli onay alma, bir şeyi tekrar tekrar kontrol etme

Tıp, OKB’yi serotonin eksikliği, beyin yapılarındaki döngü bozuklukları ve genetik yatkınlıkla açıklar.
Ama zihnin bu kadar tekrarlaması, yalnızca biyolojik değil…
duygusal bir kitlenin içinden çıkma çabasıdır.

🧠 OKB’nin Ruhsal Katmanı – Kusursuzlukla Örtülen Kırılganlık
Takıntılı zihin, aslında bastırılmış olan bir şeyin dış yüzeyidir.
OKB’de sıkça karşılaşılan ruhsal yapılar:

Derin bir kontrol ihtiyacı – belirsizlik korkusu

“Bir şey eksik kalırsa kötü bir şey olur” inancı

Aşırı vicdan yükü – sürekli sorumluluk hissetme

Kendi iç dünyasına güvenememe

Sürekli kendini denetleme – hata yapma korkusu

Travmatik çocukluk: cezalandırıcı ebeveyn, kontrolcü yapı

Ve en çok da:
Rahatlamaya izin veremeyen bir iç alan

OKB, zihnin dışarıya karşı bir düzen kurmaya çalıştığı ama içeride derin bir dağınıklığı sakladığı bir duygusal savunmadır.
Düşünceler tekrarlanır çünkü duygular ifade edilmemiştir.

🌿 Taşların OKB’ye Frekanssal Desteği: Kontrol Yerine Güven, Tekrar Yerine Bırakış
OKB’de beden ve zihin yüksek alarm hâlindedir.
Taşlar bu alarm hâlinde ne yapar?

Frekansla ritim verir: Zihnin döngüsel hareketine karşı sabit bir titreşim alanı oluşturur

Sinir sistemini sakinleştirir: Vagus sinirine etki ederek parasempatik sistemi aktive eder

“Şimdi ve burada” hâlini bedene getirir – çünkü OKB hep “ya olursa” ile yaşar

Dış dünyadan gelen tehdit algısını yavaşça çözer

Bireyin enerji alanına topraklanma, merkezlenme ve bırakma niyeti getirir

Ama belki de en kıymetlisi:
Taş, ritüel yaratır.
Çünkü OKB’de zaten bir ritüel vardır — ama acıdan doğmuştur.
Taş bu ritüeli dönüştürür:
Bilinçli dokunuşla yapılan şefkatli bir ritüele.

Aynı hareket tekrarlandığında bu sefer şu sorulur:
“Şimdi gerçekten neye ihtiyacım var?”

“Allah sizi zorlukla yüklemez; O size kolaylık ister.”
(Bakara Suresi, 185)
Zihnin zorladığını, taş hatırlatmaz.
Taş, kolaylık alanını açar.
Ve orada kişi, ilk defa şöyle der:
“Ben her şeyi kontrol etmek zorunda değilim.
Çünkü ben zaten yeterliyim.”

Sonuç:
OKB, zihnin değil ruhun kilitlendiği bir yerdir.
Zihin çırpınır.
Beden gerilir.
Ruh ise görünmeden bekler.

Taşlar bu kilidi açmaz.
Ama o kilidin başında, sabırla bekler.
Ve şöyle fısıldar:
“Sana güveniyorum.
Yavaşça… çözül.”

Seçiminizle eşleşen ürün bulunamadı.