Bağımlılıklar: Tatmin Edemediğin Yerde Bağlandığın Şey, Ruhunun Eksikliğe Düşmemek İçin Kurduğu Geçici Köprüdür
Alışkanlık Sanılan Aslında Boşluğa Kurulmuş Bir Dua Gibi

🔬 Bağımlılık Nedir?
Bağımlılık, tıbbi olarak; kişi zarar görmesine rağmen bir maddeye ya da davranışa karşı kontrolsüz bir şekilde yönelmeye devam ediyorsa tanımlanır.

En sık karşılaşılan bağımlılıklar:

Sigara, alkol, madde bağımlılığı

Şeker, kafein, işlenmiş gıdalar

Ekran, sosyal medya, oyun bağımlılığı

Alışveriş, onay alma, dikkat çekme gibi davranışsal döngüler

Bu davranışlar dopamin üzerinden “ödül sistemi”ni uyarır.
Ama mesele dopamin değildir.
Asıl mesele, o ödülün neden sürekli istenildiğidir.

Bağımlılık, yalnızca “keyif almak” için yapılan bir şey değildir.
Aslında kişi şunu der:
“Kendimi hissetmiyorum…
ama bu maddeyle biraz olsun hissediyorum.”

🧠 Bağımlılıkların Ruhsal Arka Planı – Dolu Görünen Bir Boşluk
Bağımlılık bir davranış değil,
bedenin ruhsuz kaldığı yerde tutunduğu sahte bir temastır.

Bağımlılık yaşayan kişide genellikle şunlar görülür:

Derin bir duygusal açlık – sevgisizlik, ilgisizlik, görülmemişlik

“Kendimle baş başa kalamıyorum” duygusu

İç sesin susturulması için dış uyarıcıya bağımlılık

Travmalarla baş etme biçimi olarak maddeye tutunmak

Boşluk duygusunun sürekli bir şeyle doldurulması ihtiyacı

Sevilmek yerine unutulmak isteyen bir iç yapı

Ve çok sık:
“Ben buna mecburum” cümlesinin arkasında yatan terk edilme korkusu

Bağımlı olunan şey; madde değil,
maddeyle gelen o kısa süreli unutma hâlidir.

🌿 Taşların Bağımlılık Döngüsüne Frekanssal Eşliği: Yoklukta Şefkat, Fazlalıkta Yavaşlama
Bağımlılık döngüsünde beden:

Aşırı uyarılmıştır (dopamin tükenir)

Zihin sürekli kaçacak bir alan arar

Beden gevşemez, “an”da kalamaz

İçerideki duygularla yüzleşilmez

Boşluk hissi artar

Taşlar burada ne yapar?

Zihni yavaşlatır, dopamin salınımı yerine “denge” sinyali taşır

Maddeyle gelen uyarım yerine bedene aidiyet hissi getirir

Bağımlılığın olduğu bölgeye (boğaz – sigara / mide – şeker vs.) frekansla dokunur

Vagus sinirini uyararak, “tehdit yok, buradasın” duygusunu verir

Ve en çok da:
Kendine geri dönmeye cesaret ederken yanında duran sessiz bir alan olur

Çünkü bağımlılıklar, kişinin kendisiyle baş başa kalamadığı yerlerde oluşur.
Taş, bu baş başalığın zorlayıcı olmamasını sağlar.

“Allah, hiçbir nefse taşıyamayacağı yükü yüklemez.”
(Bakara Suresi, 286)
Ama bazen insan kendine acımasız olur.
Taşlar, o yükün altına değil,
yanına durur.
Ve yavaşça şöyle fısıldar:
“Başka şeylere değil, kendine bağlı kalmayı seçebilirsin.”

Sonuç:
Bağımlılık, çoğu zaman farkında olmadan kendine uzak düşen bir ruhun
bir maddeyle ya da davranışla bağlantı kurma çabasıdır.

Taş bu çabayı kırmaz.
Ama şunu hatırlatır:
“Seninle temasa geçmenin başka yolları da var.
Kendinle yeniden karşılaşmak mümkün.”

Ve bazen insan, o taşı eline aldığında
hiçbir şey değişmemiş gibi olur…

Ama bir şey durmuştur: kaçış.

Seçiminizle eşleşen ürün bulunamadı.