Yeme bozuklukları; iştahsızlık, tıkınırcasına yeme, kusarak rahatlama ya da gizli ataklarla bedeni kontrol etme döngüsü olarak görünür.
Modern tıp bu tabloyu beyin kimyasında serotonin dengesizliği, sinir sistemi alarmı, bağımlılık merkezi uyarılması ve travmatik geçmişle anlatır.
Ama ruh belleği bilir ki, insan duygularını ifade edemezse bedeniyle konuşur.

Kur’an insanın nefsini dengede tutmasını öğütler: “Yiyin, için fakat israf etmeyin.” (A’râf, 31)
Yeme bozukluğu yaşayan bir beden açlık ya da doyma sinyalini dinlemez; aklı ve ruhu doyuracak kapı kapanınca tabak büyür ya da lokma daralır.

Örnek: Bir kadın çocukluğunda ‘açgözlü olma, ayıp’ cümlesiyle büyür; yetişkin olunca yemek yerken suçluluk hisseder. Sonra suçluluğu bastırmak için fazlaca yer, ardından pişman olur, bedeniyle savaş başlar.
Tıp bu döngüyü yeme bozukluğu ekseninde diyet, terapi ve bazen ilaçla düzenler.
Ama kökten devralınan ‘fazla olursan değersiz olursun’ kaydı açılmadıkça iştah tam dengede kalmaz.

Sinir sistemi bu döngüyü her tekrar ettiğinde sindirim zinciri yorulur, damar hattı yüklenir.
Taş varlığı burada eski utancı, suçluluğu, fazlalık korkusunu enerji düzeyinde hafifletir.
Zihin yemeği ceza ya da ödül olmaktan çıkarır, nefesi ve bedeni sabırla barıştırır.
Nazar ve düşük frekans bu açık kapıdan sızamaz.
Dua, taş rezonansı ve bilimsel destek birleşince yeme zinciri dengede kalmayı hatırlar.

BU ŞİFA ALANI KİMLER İÇİNDİR?
– Aşırı yeme atakları yaşayan, yemekle suçluluk duygusunu aynı sofraya oturtanlar
– Yemeği kısıtlayarak kontrol kurmaya çalışan, bedeniyle savaşanlar
– Soy hattından devraldığı ‘fazla olursan sevilmezsin’ korkusunu ruh belleğinde taşıyan hassas yapılar

BU ŞİFA NEYİ DÖNÜŞTÜRÜR?
– Zihin perdesine kazınmış suçluluk, utanç ve değersizlik kayıtlarını enerji düzeyinde hafifletir
– Sinir sistemiyle sindirim zincirini sağlıklı bir iştah döngüsüne taşır
– Nazar ve düşük frekansın bu açlık kapısından sızmasını engeller
– Taş varlığıyla beslenme belleğine koruyucu rezonans alanı kurar
– Ruhun sabırla köklenmesine, bedenle barışmasına zemin hazırlar