OKB, modern tıpta zihnin belli bir düşünceye ya da davranışa saplanması, beyin kimyasındaki serotonin dalgalanması, genetik yatkınlık ve sinir sistemi alarmı üzerinden tarif edilir.
Ama ruh belleği bilir ki insan içten içe korkularını yönetemezse, akıl bu korkuyu bir düzene bağlayarak kendini korumaya çalışır.

Kur’an’da insanın vesveseyle sınandığı anlatılır: “De ki: Sığınırım insanların Rabbine, vesvesecinin şerrinden…” (Nas, 1–4)
OKB, vesvesenin sinir ağına köklenmiş halidir. Kapıyı defalarca kontrol etmek, elleri yıkamaktan yorulmak, bir cümleyi içten içe tekrar etmek… Zihin dağınık kalmak istemez ama bir türlü güveni bulamaz.

Bir kadın akşam yatmadan önce ocağı, kapıyı, suyu kontrol eder. Tam yatağa girer, “Acaba açık mı kaldı?” sorusu kalbine düşer.
Çocukluğunda duyduğu “Dikkatli olmazsan rezil olursun” kaydı, zihin perdesinde hâlâ titreşir.
Tıp ilaçla serotonin düzenler; fakat kökten devralınan vesvese açılmadıkça alarm kapanmaz.

Sinir ağı her kontrolün sonunda kısa bir rahatlama yaşar, sonra yeni bir döngü başlatır.
Taş varlığı burada o döngüyü kesip atmaz; zihin perdesine kazınmış eski korku izlerini enerji düzeyinde hafifletir.
Dua, taş belleği ve bilimsel öneri bir araya geldiğinde vesvese kapanmaya, sabır köklenmeye başlar.
Nazar ve düşük frekans, bu açık zihin perdesinden sızamaz.

BU ŞİFA ALANI KİMLER İÇİNDİR?
– Zihni tekrar eden düşüncelere, kontrol davranışlarına saplananlar
– Vesvese duygusunu sıklıkla yaşayan, sinir sistemi sürekli alarmda kalanlar
– Soy hattından devralınan “hata yaparsan değersiz kalırsın” korkusunu ruh belleğinde taşıyan hassas yapılar

BU ŞİFA NEYİ DÖNÜŞTÜRÜR?
– Zihin perdesine kazınmış eski korku, vesvese ve değersizlik kayıtlarını enerji düzeyinde temizler
– Sinir sistemiyle damar akışını sabır ve güven döngüsüne taşır
– Nazar ve düşük frekansın vesvese kapısından sızmasını engeller
– Taş varlığıyla zihin perdesine koruyucu rezonans alanı kurar
– Ruhun sabırla köklenmesine, zihnin vesveseden arınmasına zemin hazırlar