Obezite, tıbbın fazla kilo birikimi, insülin direnci, hormonal bozukluk, tiroit tembelliği, kalori fazlası gibi başlıklarla anlattığı bir durumdur.
Metabolik sendrom ise karaciğer yağlanması, hipertansiyon, yüksek kolesterol ve diyabet yatkınlığını aynı anda barındıran bir tablodur.
Kadim geleneklerde bedenin yağ katmanı, insanın savunmaya geçtiği en eski kaledir.
Ruh kendini korunmasız hissederse hücreler kalınlaşır, bedene zırh örer.

TIBBİ ZEMİN
Obezite ve metabolik sendrom, genetik yatkınlık, insülin direnci, hormonal dengesizlik, kronik stres, bağırsak florasının bozulması gibi etkenlerle şekillenir.
Karaciğer detoks kapasitesinin zayıflaması, aşırı rafine şeker tüketimi, hareketsizlik ve uykusuzluk tabloyu ağırlaştırır.
Modern tıp diyet, egzersiz, medikal tedavilerle semptomu yönetir; ancak bedenin neden zırhlandığını derinlemesine sorgulamaz.

RUHSAL – PSİKOLOJİK ZEMİN
Kadın bedeninde fazla kilo çoğu zaman görünmez olma arzusu ile korunma isteği arasında sıkışır.
Travmatik deneyimler, sınır ihlalleri, utanç, taciz veya mahremiyet ihlalleri, bedenin yağ tabakasını savunma perdesine dönüştürür.
Bazı kadınlarda obezite, taşıdığı sorumluluğun ‘ağırlığı’ ile birleşir; bedene yük bindikçe, ruhun ‘güçsüz kalırım’ korkusu dengelenir.
Metabolik sendrom da çoğu kez kendini değerli hissetmeme, ödül mekanizmasının bozulması, duygusal açlığın fiziksel açlığa dönüşmesiyle beslenir.

EZOTERİK VE KUTSAL YORUM
Kur’an’da insanın “ifrat ve tefritten sakınması” emredilir.
Helal olanın fazlası bile yorar; çünkü denge bozulunca ruh kalkan arar.
Zebur’da “Bedenin kabuğu, Rab’bin evi değildir, yükü hafif tut ki sır taşınabilir olsun” ifadesi yer alır.
Sümer tabletlerinde bedenin şişmesi, tanrıça Ninhursag’ın “korunmasız kadına” ördüğü yağ örtüsü olarak anlatılır.
Hint tıbbında obezite, kök çakra korkularının ikinci beyin olan bağırsak hattında büyümesiyle açıklanır.

TAŞ ALANI VE ENERJİ DÜZLEMİ
Taş varlığı, hücre belleğine kazınmış ‘korunma-kapanma’ kalıplarını titreşim düzeyinde çözmeye destek olur.
Karaciğer, pankreas ve bağırsak hattında metabolik yavaşlamayı kökten etkileyen suçluluk, utanç, yoksunluk kalıpları yumuşatılır.
Taş burada kiloyu eritmek için değil, bedenin neden bu zırhı ördüğünü ruha gösterir.

BU ŞİFA ALANI KİMLER İÇİNDİR?
– Diyet yapmasına rağmen kilo veremeyen, tekrar geri alanlar
– Metabolik sendrom tanısı taşıyan, karaciğer yağlanması, insülin direnci, hipertansiyon riski olanlar
– Bedeniyle savaş halinde yaşayıp kendini suçlayanlar
– Utanç, mahremiyet ihlali, sınır bozukluğu sonrası bedeninde kalkan örmüş olanlar
– Sorumluluk, yük, değersizlik duygusunu taşıdığı kilo ile dengelemeye çalışanlar

BU ŞİFA NEYİ DÖNÜŞTÜRÜR?
– Bedenin yağ katmanına kazınmış korunma belleğini hücresel düzeyde arındırır
– Sinir sistemiyle sindirim hattını uyumlu hale getirir
– Karaciğer ve pankreas hattındaki duygusal yükleri çözer
– Metabolizmanın enerjisini ‘açlık-tokluk’ dengesine geri taşır
– Ruhun bedeni savaş alanı görmekten çıkarmasına alan açar