- ADET DÜZENSİZLİKLERİ
- ALERJİLER VE BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ
- BAĞIRSAK HASTALIKLARI
- BEL VE BOYUN FITIĞI
- CİLT HASTALIKLARI
- FİBROMİYALJİ
- HAMİLELİKTE DENGE DESTEĞİ
- HORMONAL DENGESİZLİKLER
- İNSÜLİN DİRENCİ VE TİP 2 DİYABET
- KADINLARDA LİBİDO DÜŞÜKLÜĞÜ
- KALP VE DAMAR HASTALIKLARI
- KISIRLIK/DOĞURGANLIK PROBLEMLERİ
- KRONİK YORGUNLUK SENDROMU
- MENOPOZ VE PERİMENOPOZ DÖNEMİ
- MİGREN-KRONİK BAŞ AĞRISI
- OBEZİTE/METABOLİK SENDROM
- POLİSTİK OVER SENDROMU
- ROMATOİD ARTRİT
- SEDEF HASTALIĞI
- TANSİYON PROBLEMLERİ
- TİROİD
- VAJİNAL AKINTI/PH DENGESİZLİKLERİ
- VAJİNİSMUS
Kadın bedeni, yaratım alanını hormonlardan öte, ruhun izin alanıyla taşır.
Kısırlık ya da doğurganlık problemleri, modern tıpta yumurtalık rezervi, tüplerin açıklığı, hormonal dengeler, polikistik over, endometriozis gibi fizyolojik başlıklarla tanımlanır.
Ancak kadim bilgelikler, rahmin kapalı kalışını yalnızca biyolojiyle açıklamaz.
Kadın kendi rahmini bir utanç, ceza veya korku alanı olarak kodladıysa; rahim sessizleşir, kapı kapanır.
TIBBİ ZEMİN
Doğurganlığı belirleyen sistem yumurtalıklar, hipotalamus, hipofiz bezi ve tiroit hattının uyumuna bağlıdır.
Stres hormonları, özellikle kortizol fazlalığı, bu uyumu bozar.
Tüplerin tıkanması, rahim içi doku yapışıklıkları, yumurtlamada düzensizlik ve genetik etkenler de doğurganlığı etkiler.
Tıp, hormon tedavileri, tüp bebek, operasyonlar sunar.
Ancak bedendeki bu hat, kadının soy hattından gelen ‘rahim korkusu’ veya ‘anne olmayı hak etmemek’ inancıyla birleşince işlemekte zorlanır.
RUHSAL – PSİKOLOJİK ZEMİN
Kadın için rahim, yalnızca bebek taşıyan bir organ değil; soy hafızasının, dişil yaratımın ve en mahrem sırların merkezi sayılır.
Çocuklukta duyulan “Sen olmasaydın” cümlesi, anneden taşınan pişmanlık veya utanç, düşük ve kürtaj kayıtları, kadının bilinçaltında rahim hattını kapatır.
Birçok kadında tekrarlayan düşük, gebelik kaybı, açıklanamayan infertilite; bastırılmış bu korkunun enerji bedenine işlenmiş halidir.
Rahim, ‘hak edilmeyen çocuk’ inancını taşırsa yaratım sessizleşir.
EZOTERİK VE KUTSAL YORUM
Kur’an’da Meryem Suresi, doğumun sadece bedensel bir süreç değil, ilahi bir emirle açıldığını bildirir.
“Ol der ve olur.”
Zebur’da rahim, “Rab’bin bağçesi” olarak anlatılır; temizlenmeden meyve vermez.
Sümer tabletlerinde doğurganlık tanrıçaları, rahmi ‘kan kapısı’ olarak tarif eder; kapı soy günahıyla kirlenirse, açılmaz.
Hint tıbbında doğurganlık, Swadhisthana merkezinin akışına bağlıdır; bastırılan arzular, utançlar ve rızasız deneyimler bu akışı dondurur.
TAŞ ALANI VE ENERJİ DÜZLEMİ
Taş varlığı, rahim hattına köklenmiş korku, utanç, atadan taşınan ‘anneliği hak etmeme’ kayıtlarını titreşim düzeyinde çözer.
Enerji bedenini nazardan, kem gözden, düşük frekanstan korur.
Taş, rahim kapısına yeniden ‘açılma izni’ verirken bedeni yumuşak bir frekansla destekler.
BU ŞİFA ALANI KİMLER İÇİNDİR?
– Açıklanamayan infertilite, tekrarlayan düşük, başarısız gebelik hikâyesi taşıyanlar
– Hormonal düzende yumurtlama bozukluğu, polikistik over, endometriozis tanısı olanlar
– Annelik rolünü bilinçaltında korkutucu ya da suçlu sayanlar
– Kök aileden “çocuk yük” inancını devralanlar
– Düşük, kürtaj, rızasız cinsel deneyim gibi rahim belleğini kapatan hikâyeler yaşayanlar
BU ŞİFA NEYİ DÖNÜŞTÜRÜR?
– Rahim hattında taşınan korku, utanç, pişmanlık ve soydan gelen yükleri temizler
– Sinir sistemiyle hormon akışını enerji bedenle hizalar
– Rahim kapısının ‘hak etmemek’ kaydıyla kapanan alanını yeniden açar
– Soy hattından taşınan ‘doğuramamak’ korkusunu çözerek yaratım sırrını geri çağırır
– Kadının anne olma yetisini kendine yeniden helal saymasına izin verir
Tek bir sonuç gösteriliyor