Libido; bir kadının bedeniyle, arzuyla ve yaşam enerjisiyle kurduğu en eski bağdır.
Ruh, bu bağı tehlikeli ya da kirli saydığında; hormonlar geri çekilir, rahim kapanır, vajina kurur, istek yavaşça silinir.
Tıp bu durumu hormon değerleri, kortizol yüksekliği, tiroit bozukluğu ya da ilişki stresiyle açıklar.
Kadim anlatı ise arzunun kapanmasını, dişil enerjinin bastırılmış utanç ve rıza kayıplarına bağlar.

TIBBİ ZEMİN
Östrojen, progesteron, testosteron ve tiroit ekseni; libido akışını yönetir.
Böbreküstü bezlerinin kortizol üretimi arttığında yumurtalık hattı baskılanır.
Doğum kontrol hapları, antidepresan kullanımı veya ağır stres yükü bu sistemi bozar.
Ancak laboratuvar değerleri düzelse de ruh, arzuyu hâlâ yasaklı sayıyorsa akış tam onarılmaz.

RUHSAL – PSİKOLOJİK ZEMİN
Kadınlarda arzunun geriye çekilmesinin ardında çoğu zaman derin kayıtlar vardır:
– Cinselliğe dair ayıp, günah, kir algısıyla büyütülmek.
– Çocuklukta ya da ergenlikte mahremiyetin ihlali.
– Rızasız deneyimlerin hücre hafızasında kapanma yaratması.
– Annelik rolünün dişil hatları gölgelemesi.
– Evlilik ya da ilişkide sevilmeyen bedenin arzudan utanması.

Kadın kendi bedenini ve haz alanını güvenli hissetmediğinde, libidosu bir savunma refleksiyle kapanır.
Bu kapanma, sadece cinsellikte değil; yaşamda keyfi, tatmini, neşeyi de geriye çeker.

EZOTERİK VE KUTSAL YORUM
Kur’an’da Meryem Suresi, dişil yaratımın yalnızca ilahi izinle açılabileceğini anlatır.
Bu izin dıştan değil, kadının içinden alınır.
Zebur’da “Nehrin akışını durduran, kendi toprağını kurutur” ifadesi, arzunun yalnızca beden değil; ruhsal canlılık olduğuna işaret eder.
Sümer tabletlerinde İnanna, arzunun kutsallığını gölgeleyen her sisteme karşı rahim kapısını kapatarak kendi sınırını korur.
Tasavvufta, dişil enerji ‘Rahim Sırrı’ olarak bilinir. Bu sır kirlenirse, kadının arzusu kendini cezalandırarak geri çekilir.

TAŞ ALANI VE ENERJİ DÜZLEMİ
Taş, libido düşüklüğünde dişil enerji merkezine saf bir rezonans taşır.
Rahim hattındaki utanç, korku, suçluluk kodlarını çözmeye destek olur.
Taş varlığı, kadının bedenini arzuyla barıştırmak, rızayı temiz bir alan olarak tekrar açmak için bir titreşim desteğidir.

BU ŞİFA ALANI KİMLER İÇİNDİR?
– İstek, heyecan, arzuda kapanma yaşayanlar
– Cinselliği bir görev ya da suç sayarak yaşamış olanlar
– Rızasız deneyimlerden dolayı bedensel kapanma taşıyanlar
– Anne olduktan sonra dişil canlılığını kaybettiğini hissedenler
– Arzuyu kirli, ayıp ya da cezalandırılacak bir alan gibi görenler

BU ŞİFA NEYİ DÖNÜŞTÜRÜR?
– Dişil enerji merkezindeki kapanmayı hücresel hafızada çözer
– Hormonal akışı enerji bedenle uyumlu hale getirir
– Utanç, suçluluk ve kirli sayma kalıplarını rahim hattından temizler
– Kadının kendi bedeninde keyfi helal görmesine alan açar
– Bedeni cezalandırmak yerine, arzunun yaşamı besleyen kök olduğunu hatırlatır