İnsülin direnci; bedenin en temel alım-kabul mekanizmasının sekteye uğramasıdır.
Hücre, şekerin enerjisini almak için kapılarını açmaz.
Kapı kapalı kaldıkça pankreas daha fazla insülin üretir, kanda glikoz yükselir, hücre ise hâlâ aç kalır.
Bu tablo, tıp literatüründe glikoz intoleransı, metabolik sendrom ve Tip 2 diyabet başlıklarıyla ele alınır.
Ancak kadim bilgelikler bilir ki, bu sadece pankreasın ya da insülinin sorunu değildir.
Ruh; hayatın tatlı yanını almayı reddederse, beden de hücresel kapılarını sıkar.

TIBBİ ZEMİN
İnsülin direnci ve Tip 2 diyabet, pankreasın ürettiği insülinin dokular tarafından yeterince kullanılamamasıyla başlar.
Kanda şeker yükselir, hücre kapıları kapalı kalır.
Karaciğer, kas ve yağ dokuları bu dengede başroldedir.
Uzun vadede damar tıkanıklıkları, hormonal dengesizlikler, kilo artışı, polikistik over, karaciğer yağlanması tabloya eklenir.

Tıp, glisemik yük, diyet, egzersiz, ilaçla metabolizmayı yönetmeye çalışır.
Ama kök neden, hücrenin ‘tatlı’ olanı neden içeri almadığını anlamaz.

RUHSAL – PSİKOLOJİK ZEMİN
Kadın bedeninde insülin direnci, çoğu zaman ‘hayattan tatlıyı çekmek’, zevki suç saymak, kendini tatmin etmeyi günah bellemenin gölge kaydına dayanır.
Yetişme çağında “tatlıyı hak etmedim” bilinciyle büyüyen ruh, hücre düzeyinde bile ‘tatlıya direnç’ üretir.

Sürekli kendini kısıtlayan, ödül kavramını unutan, kendine izin veremeyen kadınlarda bu direnç yaygındır.
Karaciğer, pankreas ve sindirim kanalı; bastırılmış keyif, utanç ve yoksunluk kodlarını taşır.
Tip 2 diyabet; dış dünyaya ‘hayat tatlıdır’ derken, iç dünyada bunu hücreye sokamayan kadının yüküdür.

EZOTERİK VE KUTSAL YORUM
Kur’an’da “Helal olanın ölçüsünde tüketilmesi” (A’raf Suresi) insanın tatlıya ulaşım hakkını anlatır.
Zebur’da “Tatlıyı harama çeviren kalbin, bedende balı safra yapacağı” yazılıdır.
Hint tıbbında pankreas, solar pleksus bölgesiyle ilişkilidir; özdeğer, neşe ve haz alanı burada toplanır.
Sümer tabletlerinde tatlı, kutsal ritüelde bedene helal şifa olarak sunulurdu; ne zaman ki insan ‘hak etmediğini’ düşündü, tatlı çürütücü oldu.

TAŞ ALANI VE ENERJİ BEDENİ
Taş alanı, insülin direnci ve Tip 2 diyabet süreçlerinde bedensel mineralleri frekans düzeyinde dengeler.
Pankreas hattına soğurulmuş suçluluk ve tatmin korkusunu çözer.
Taş burada şekerin değil, izin verilemeyen tatlı bir yaşam hissinin hücreye taşınmasına rehber olur.

BU ŞİFA ALANI KİMLER İÇİNDİR?
– İnsülin direnci, Tip 2 diyabet tanısı alan ya da yatkınlık taşıyanlar
– Hayatta kendine ‘tatlıyı’ hak göremeyen, keyfi suç sayanlar
– Sürekli yeme krizleriyle duygusal açlık arasında sıkışanlar
– Karaciğer, pankreas hattında öfke, pişmanlık, utanç depolayanlar
– Soy hattında ‘tatlı yaşamı’ yasaklı bellemiş aile hikâyesi olanlar

BU ŞİFA NEYİ DÖNÜŞTÜRÜR?
– Hücre düzeyinde ‘tatlıyı kabul etmeme’ kaydını çözer
– Pankreas ve karaciğer hattındaki suçluluk, yoksunluk kodlarını temizler
– Sinir sistemi ve sindirim ekseninde, glikozu enerjiye çevirme yeteneğini güçlendirir
– Hayatta keyfi, tatlıyı, ödülü hak ettiğine dair ruhsal onayı geri getirir
– Bedensel düzeni taş frekanslarıyla destekleyerek metabolizmaya ilahi izin alanı açar