Cilt, bedenin dış dünyayla ilk sınırıdır.
Ve her sınır, ihlale uğradığında beden önce içeride susar, sonra deride konuşur.
Modern tıp akneyi yağ bezesi, egzamayı bağışıklık hatası, dermatiti iritasyon, rozaseayı damar genişlemesi diye anlatır.
Kadim metinlerse deriyi “bedenin sır defteri” sayar.
Çünkü insan diliyle susturamadığını deriyle duyurur.

TIBBİ ZEMİN
Cilt, bağışıklık sisteminin en geniş yüzeyidir.
– Akne: Hormonal dengesizlik, stres, beslenme tetikleyicisiyle iltihaplanır.
– Egzama / Dermatit: Bağışıklığın kendi hücresini yabancı sayıp saldırmasıdır.
– Rozasea: İnce damarların, sinir sistemindeki gerginliğe karşı verdiği reaksiyondur.

Tıbbi tedavi semptomu bastırır: Kortizon, antibiyotik, nemlendirici…
Ama kök neden, hücresel hafızada kalır.
Zamanla başka bir noktada yeniden açılır.

RUHSAL VE PSİKOLOJİK ZEMİN
Cilt hastalıklarının ortak zemininde “temas” ve “görünürlük” çatışması yatar:
– Akne, genelde bastırılmış öfke, değersizlik, kendini sevilmeye layık görmeme döngüsünde belirir.
– Egzama ve dermatit, sınır ihlali, mahremiyetin yok sayılması, çocuklukta korumasız bırakılma izidir.
– Rozasea, utanma, sıkılma, göz önüne çıkma korkusunun damar yüzeyine yerleşmesidir.

Deride açılan her yara, ruhun “artık saklayamıyorum” dediği bir kayıttır.
Kimi insan sözle anlatır, kimi deriyle.

EZOTERİK VE KUTSAL YORUM
Kur’an’da “Biz insanı sudan yarattık” ifadesi, derinin su elementiyle ilişkisini anlatır.
Su eksildiğinde kuruluk başlar.
Sümer tabletlerinde tanrıçaların “ten perdesi” saflık alanı sayılırdı; ihlal edildiğinde ciltte kabuklanma, yaralanma baş gösterirdi.
Zebur’da deri, “Rab’bin çadırı” olarak geçer — sınırı delinen çadırda iç sır dışarı sızar.
Tasavvufta bedenin ten zarı, nefsin en dış katıdır.
Deride açılan her çatlak, içtekini dışa teslim eder.

BU ŞİFA ALANI KİMLER İÇİNDİR?
– Tekrarlayan akne döngüsü, iltihaplı sivilceler, hormonal patlamalar yaşayanlar
– Egzama, dermatit, mantar, sürekli cilt kuruluğu, rozasea gibi bağışıklık tepkileri taşıyanlar
– Çocuklukta temasa, korunmaya, mahremiyete dair sınır ihlali yaşamış olanlar
– Kendini görünür olmaktan utanarak ya da sevilmeye layık hissetmeyerek saklayanlar
– Deriyi bir utanç perdesi olarak gören ve “tenim kirlidir” kaydını taşıyanlar

BU ŞİFA NEYİ DÖNÜŞTÜRÜR?
– Cildin bağışıklık belleğinde kazınmış bastırılmış öfke, utanç ve mahremiyet ihlallerini temizler
– Akışın bozulduğu alanlarda su elementini, beden hafızasında yeniden dengeler
– Sınır ihlallerini somatik hafızadan çıkarır, tenin “kalkan” görevini onarır
– Sinir sistemiyle cilt arasındaki yangı döngüsünü sakinleştirir
– Derinin görünür olma korkusunu çözerek, kişinin “ten”iyle barışmasını sağlar