- ADET DÜZENSİZLİKLERİ
- ALERJİLER VE BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ
- BAĞIRSAK HASTALIKLARI
- BEL VE BOYUN FITIĞI
- CİLT HASTALIKLARI
- FİBROMİYALJİ
- HAMİLELİKTE DENGE DESTEĞİ
- HORMONAL DENGESİZLİKLER
- İNSÜLİN DİRENCİ VE TİP 2 DİYABET
- KADINLARDA LİBİDO DÜŞÜKLÜĞÜ
- KALP VE DAMAR HASTALIKLARI
- KISIRLIK/DOĞURGANLIK PROBLEMLERİ
- KRONİK YORGUNLUK SENDROMU
- MENOPOZ VE PERİMENOPOZ DÖNEMİ
- MİGREN-KRONİK BAŞ AĞRISI
- OBEZİTE/METABOLİK SENDROM
- POLİSTİK OVER SENDROMU
- ROMATOİD ARTRİT
- SEDEF HASTALIĞI
- TANSİYON PROBLEMLERİ
- TİROİD
- VAJİNAL AKINTI/PH DENGESİZLİKLERİ
- VAJİNİSMUS
Kadın bedeninde omurga, yalnızca dik durmayı sağlayan bir kemik zincir değildir.
Omurga; kök korkuların, aileden devralınan sorumluluk kalıplarının, bastırılmış öfkenin ve ifade edilememiş sözlerin arşividir.
Bel ve boyun hattı çöktüğünde, ilk olarak bedendeki güç akışı bozulur; sonra ruhun dik durma iradesi kırılır.
Modern tıp, bel-boyun fıtıklarını disklerin yıpranması, sinir kökü basısı veya yanlış postürle açıklar.
Ancak kadim bilgelikler bilir ki her omur, taşıdığı yük kadar konuşur.
Sırtta taşınan yük, çoğu zaman başkalarının sırtını doğrultmak için kendi sırtını unutan kadınların hikâyesidir.
TIBBİ ZEMİN
Bel (lomber) ve boyun (servikal) bölgesi, omurganın en hareketli ve yük altındaki kısımlarıdır.
Zamanla:
– Disk dokusu zayıflar,
– Çekirdek dışarı taşar,
– Sinir köküne bası yaparak ağrı, uyuşma, hareket kısıtlılığına sebep olur.
Ağır kaldırmak, yanlış duruş, uzun süre stres altında kalmak bu süreci hızlandırır.
Ancak sinir köküne basan her disk, kadının “köklenme, kendini ifade etme, ayakta durma” hatlarının da baskılandığını gösterir.
RUHSAL VE PSİKOLOJİK ZEMİN
Kadınlarda bel ve boyun hattı genelde iki temel temayla zayıflar:
Bel hattı: “Bu yükü taşımak bana düşer.”
Boyun hattı: “Bu sözü söylemeye hakkım yok.”
Birçok kadın, aile, çocuk, eş ya da iş sorumluluklarının baskısını omuzlar.
Ses çıkarmaz; sesini çıkarmadıkça boynu kasılır.
Yardım istemez; yardım istemedikçe beli çöker.
Böylece kas-iskelet sistemi, bastırılan her haykırışı kemik dokuya kazır.
EZOTERİK VE KUTSAL METİN YORUMU
Kur’an’da “Belini kıran yük” ifadesi (İnşirah Suresi) aslında bir sırt metaforudur.
Peygamberin bile taşıyamayacağı kadar ağır bir manevi yükten bahsedilir; yük hafiflediğinde, sırt doğrulur.
Zebur’da sırt ve boyun, “Rab’bin yüceliği karşısında eğilir” diye geçer.
Bu sembol, yanlış ellerde insanın insan karşısında gereksiz yere boyun eğişine dönüşür.
Tasavvufta omurga, “Kudsî Hat”tır: İrade sütunudur.
Kırıldığında insanın yönü şaşar.
Sümer metinlerinde Tanrıça Inanna’nın “omurgasını kıran lanet”, onun yere indirilmesiyle ilişkilidir.
Beden eğildikçe, söz susar; söz sustukça, ruhun kendi ekseni bükülür.
BU ŞİFA ALANI KİMLER İÇİNDİR?
– Bel ve boyun fıtığı tanısı almış, sık sık tutulma, ağrı ve hareket kısıtlılığı yaşayanlar
– Hayatının yükünü tek başına taşımak zorunda kalmış ya da öyle sanan kadınlar
– Ailesindeki kadın hattında kamburluk, skolyoz, kemik zayıflığı öyküsü olanlar
– Sesini çıkarmaktan korkmuş, öfkesini yutmuş, itirazını ertelemiş ruhlar
– Sorumluluk duygusu kendi ihtiyaçlarının önüne geçmiş olanlar
BU ŞİFA NEYİ DÖNÜŞTÜRÜR?
– Omurga hattında köklenmeyi engelleyen korku ve yük kalıplarını çözer
– Sinir sistemiyle birlikte kas-iskelet sistemindeki “baş eğme – yüklenme” döngüsünü keser
– Soy hattından devralınmış “omurga kırığı” metaforunu enerji bedeninden temizler
– Yardım isteme, hayır deme, sorumluluk paylaşma yetisini ruhsal düzeyde aktive eder
– Kadının dik dururken cezalandırılacağına dair bilinçdışı korkuları siler
– Bel ve boyun bölgesindeki kronik gerginliği hem hücresel hem sinirsel düzeyde hafifletir
Tek bir sonuç gösteriliyor