Kadın bedeni, düzenli akışla yenilenir.
Adet kanı, yalnızca biyolojik bir döngü değildir; rahmin içinde biriken yükün, pişmanlığın, soy kodlarının ve bastırılmış arzunun taşındığı en eski nehirlerden biridir.
Bu akış bozulduğunda, sadece hormonlar değil; kadının bedenle kurduğu antik bağ kopar.

Tıp adet düzensizliğini hormonlarla, yumurtalık rezerviyle, tiroit işleviyle açıklar.
Kadim öğretiler ise bilir ki kan kapısı konuşmazsa, kadın kendi hikâyesini de duyamaz hale gelir.

TIBBİ DÜZLEM
Adet düzensizlikleri; hormon salınımındaki dengesizlikler, yumurtlama bozuklukları, polikistik over, tiroit anomalileri, insülin direnci, aşırı stres ve kilo değişimleriyle bağlantılıdır.
– Kanama uzun sürer, kesilir, erken gelir veya tamamen kaybolur.
– Sentetik hormon tedavileri semptomu bastırır; kök neden ise genellikle yerinde kalır.

Modern tıp, kanı “rahatsızlık” görür.
Ancak kadim tıp, bu akışı “ruhun ayda bir konuşması” sayar.

RUHSAL VE PSİKOLOJİK ZEMİN
Kadının adet döngüsü, bedenin ondan sakladığını değil, onun kendinden sakladığını açığa çıkarır.
Düzensizlikler, çoğunlukla bastırılmış dişil öfkeye, cinsellik korkusuna, “kadınlık yükü” bilincine, taşıyamadığı soya ve mahremiyet ihlallerine bağlıdır.

Sürekli geciken ya da ağırlaşan kanamalar, “Rahim hattının konuşacak kelime bulamadığı” durumlarda belirginleşir.
Bastırılan arzular, söylenememiş sözler, utanç, yasaklı istekler; rahim duvarına kazınır.
Zamanla bu, kist, miyom, polikistik over ya da hormonal fırtınaya dönüşür.

EZOTERİK VE KUTSAL YORUM
Kur’an’da Meryem’in doğumu; kan kapısının “ilahi izinle” nasıl açıldığını gösterir.
Rahim, Allah’ın ruhundan üflenen bir nefesle hareketlenir.
Zebur’da kan, günahın değil; arınmanın sıvısıdır.
Sümer tabletlerinde tanrıçalar, ay döngüsünde bedenlerini dinlendirmeden akışı tamamlayamaz.
Bu yüzden eski uygarlıklarda, regl dönemi kadının sosyal görevden çekilme izni sayılırdı.

Tasavvufta “rahim hattı”, kadın bedeninin sır kapısıdır.
Sır, akışla taşınır.
Akış kesildiğinde, sır da taşınamaz hale gelir.

BU ŞİFA ALANI KİMLER İÇİNDİR?
– Sık sık adet gecikmesi, erken kanama, düzensiz siklus yaşayanlar
– Adet sancısı, pıhtı, aşırı kan kaybı gibi belirtilerle mücadele edenler
– Cinselliğe dair utanç, suçluluk, değersizlik duyguları taşıyanlar
– Kadınlık rolünü bilinçaltında reddeden veya yük sayanlar
– Aile hattında rahim hastalıkları, kısırlık, erken menopoz hikâyesi olanlar

BU ŞİFA NEYİ DÖNÜŞTÜRÜR?
– Rahim hattındaki bastırılmış kayıtları açar
– Hormonal akışa etki eden stres, korku ve suçluluk kalıplarını çözer
– Dişil enerji merkezlerini, özellikle rahim-ovaryum hattını temizler
– Soydan taşınan kadınlık yüklerini rahimden arındırır
– Düzenli akışın geri gelmesiyle bedenin, kendi hikâyesini yeniden anlatmasına izin verir

Çünkü kadın kendi kanını durdurduğunda, yalnızca beden susmaz.
O suskunluk, nesil nesil devrolur.
Ve akış geri çağrıldığında, sır yeniden kan taşır.