Ciltte Kuruluk, Sertlik, Alerji & Egzama: Bedende Taşlaşan Gerilimlerin Dışa Vurduğu Yer
Dışarıdan Sağlam Görünen Erkek Cildine, Taşların Yumuşakça Eşlik Eden Dili
Erkek cildi çoğu zaman anlatmaz.
Kurur.
Sertleşir.
Gerilir.
Kaşınır. Kabuklanır.
Ama nadiren söylenir:
“Bedenim rahatsız.”
Çünkü erkek alışmıştır:
Dayanır.
Ama cilt dayanmaz.
Çünkü cilt sadece korumaz…
aynı zamanda duyurur.
Dış dünyanın fazla geldiği yerlerde,
iç dünya cilde yansır.
🧠 Neden Olur? Erkeklerde Cilt Neyi Taşır?
Hava koşulları, tıraş sonrası tahriş, alerjenler
Stres → bağışıklık dengesi → ciltte yanıt
Sık bastırılan öfke ve tahammülsüzlük → deride “tepki”
“Temas” ile ilgili çekinceler: hem fiziksel hem duygusal
Kimyasal yüklü ortamlar, yoğun ekran maruziyeti
Ve çoğu zaman:
bedenin “artık biraz yumuşamak istiyorum” demesidir bu
🌿 Taşların Ciltle Olan İlişkisi: Yumuşak Frekansla Sertliği Dengelemek
Taşlar, bu süreçte doğrudan cildi tedavi etmez.
Ama enerji bedeninde cilde yansıyan sertliği, gerginliği ve temas korkusunu dengeler.
Kalp ve solar pleksus bölgelerinde denge kurarak “temasa izin” frekansı oluşturur
Aura alanındaki geçirgenlik sorunlarını düzene sokar
Taşın sabit frekansı, sinir sisteminde gevşemeyi destekler
Cildin “kalkan olma hâlini” yumuşatarak bedenle ruh arasında yeni bir denge kurar
Taş, cilde şunu fısıldar:
“Savunmak için sertleşmene gerek yok.
Yumuşaklık da güçtür.”
“Biz insanı en güzel surette yarattık.”
(Tin Suresi, 4)
Bu güzellik yalnızca derinlikte değil…
deride de vardır.
Taşlar, bu güzelliğin hatırlanmasına eşlik eder.
Sonuç:
Cilt, bedenin en dıştaki diliyse…
taş, o dilin yanında duran ilk dinleyicidir.
Erkek cildi kuruduğunda, çatladığında, alerji gösterdiğinde…
bu sadece dış etkiler değil,
fazla uzun süre içeride kalmış duyguların sessiz yansımasıdır.
Ve taşlar, o sessizliği yargılamadan dinlemeyi bilir.