Kur’an’da “Her canlıyı sudan yarattık…” (Enbiya, 30) buyruğu, yaratılışın bütün seslerinin ortak bir kaynaktan taştığını hatırlatır.
Kimi çocuklarımız bu dünyaya kendi iç ırmağıyla gelir; ses, kelime, dokunuş yer yer derinlere çekilir sevgilileri.
Otizm, modern tıpta nöro-gelişimsel bir farklılık olarak tanımlanır.
Beynin işaretleri farklı bir ritimle taşır; sinir ağı, dış dünyanın uyaranlarını filtrelerken yorgunluk, hassasiyet ya da içe kapanma kaydı tutar.

Kadim metinler bu hâli “ışıkla gölge arasında salınan geçit ruhu” diye anlatır.
Tibet öğretilerinde bazı çocukların dünyaya bağlanmak yerine kendi iç yolculuğunu koruduğu söylenir.
Gezegen döngülerinde Merkür haberci rolündedir; kelimelerle bağlantı kuramadığında, iç dünyadaki köprü sessiz kalır.

Modern terapiler duyusal hassasiyeti, iletişimi, sosyal alanı güçlendirmeye odaklanır.
Ama ruh belleği bilir ki, otizm tanısı alan bir çocuğun kalbinde kelimelerden önce bir titreşim saklıdır; bazen anne bunu bir bakışta hisseder.

Taş, sinir ağına işlenmiş aşırı uyarılmayı, korku titreşimini, bedende kilitli kalan ifadeyi enerji düzeyinde hafifletebilir.
Kur’an hatırlatır: “Allah dilediğini farklı kılar.” (Şura, 49–50)
Düşük titreşim, bu hassas titreşimde kalıcı barınamaz.
Dua, sabır ve şefkat bir araya geldiğinde çocuk, kendi iç ritmiyle dünyaya köprü kurmayı öğrenir.

BU ALAN KİMLER İÇİNDİR?
– Otizm tanısı almış, duyusal hassasiyet, iletişimde zorluk, içe çekilme gibi alanlarda destek arayanlar
– Çocuğunun iç ritmini onurlandırarak dünyaya bağlanmasını isteyen aileler
– Beden-zihin-ruh köprüsünü güçlendirmeye hazır anne-babalar

BU ŞİFA NEYİ DESTEKLER?
– Sinir ağına yerleşmiş aşırı uyarılma, kapanma, duyusal yorgunluk titreşimlerini hafifletmeye yardımcı olur
– Bedenin iç ritmiyle dış dünyayı buluşturmaya zemin hazırlar
– Düşük frekansın çocukta kalıcı baskı kurmasını engeller
– Enerji alanında koruyucu bir rezonans hattı oluşturur
– Çocuğun iç ırmağı dünyayla buluştukça temas kolaylaşır