Dikkat eksikliği, hiperaktivite ve dürtüsellik; çocuğun sinir sistemiyle beyin devrelerinin sürekli tetikte kaldığını gösterir.
Tıp bunu genetik yatkınlık, dopamin dengesizliği, aile içi düzen, uyku kalitesi, beslenme ve çevresel faktörlerle açıklar.
Ama bu tablo bazen sadece zihnin değil, ruhun dağınık hatlar arasında kaybolmasından kaynaklanır.

Odaklanmakta güçlük, yerinde duramama, sabırsızlık ya da bir anda aşırı içe çekilme; köklenememiş bir enerjinin işaretidir.
Kur’an’da insana verilen “akıl ve kalp terazisi” anlatılır; biri hızlanırsa diğeri taşar.
Zebur’da çocuk zihni “rüzgârla savrulan tohum” benzetmesiyle tarif edilir.
Sümer tabletlerinde tanrıça Ninhursag, dağınık zihne taşın belleğini sunarak sinir ağlarını düzenler, çocuğun enerjisini yere çağırır.

Anne, aşırı hareketliliği yaramazlık değil; köklenme izni arayan bir titreşim olarak okur.
Taş burada zihnin dağınık devrelerine titreşim düzeni taşır, sinir sistemini gevşetir.
Odaklanma, sabır ve iç huzurun köklenmesine enerji alanı açar.

BU ŞİFA ALANI KİMLER İÇİNDİR?
– Dikkatini toparlamakta zorlanan, kolayca odak kaybeden çocuklar
– Yerinde duramayan, ani dürtü ve öfke patlamaları yaşayanlar
– Dış uyaranlara aşırı hassas, uykuda bile sinir sistemi rahatlamayan hassaslar
– Sorumluluk almakta, sabır geliştirmekte zorlananlar

BU ŞİFA NEYİ DÖNÜŞTÜRÜR?
– Sinir sisteminde dağınık çalışan hatları enerji düzeyinde düzenler
– Beyin devreleriyle köklenme belleği arasında uyum kurar
– Dış uyaranlardan kaynaklanan aşırı uyarılmayı sakinleştirir
– Odaklanmayı, sabrı, düşünce akışını dengeler
– Anne duası ve taş varlığıyla çocuğun enerjisini topraklar