Çocuk bedeninde cilt, iç dünyada tutulamayan yüklerin en hızlı yansıdığı katmandır.
Gıdalara, polene, toza ya da dokunmaya verilen aşırı tepki; bağışıklık belleğinin alarmda olduğunu gösterir.
Egzama, kızarıklık, kaşıntı, döküntü; bazen de soy hattından taşınan suçluluk, utanç, mahremiyet kaygısının ten yüzeyine vurmuş izleridir.
Tıp bu durumu bağışıklık aşırı duyarlılığı, bağırsak geçirgenliği, genetik faktörler ve çevresel tetikleyicilerle açıklar.
Ama derinin hafızasında sözle anlatılamayan hikâyeler de saklıdır.

Kadim metinlerde cilt, bedenin duvarı sayılır.
Kur’an’da deri, insanın gün geldiğinde ‘konuşacağı’ anlatılır.
Zebur’da çocuk derisi, anne duasının koruyucu örtüsü sayılır.
Sümer tabletlerinde tanrıça Ninhursag, yaralı deriye taşın hafızasını vererek kabukların altında yeni katman örer.

Anne bilir ki kızarıklık, kaşıntı, pullanma bedene ait görünse de kökü bazen ruhta yatar.
Taş burada derinin alarm belleğini yumuşatır, bağışıklık hattını nazara ve kötü bakışa karşı güçlendirir.
Mahremiyet sınırını güçlendirmek için tenin titreyen kapısını enerji düzeyinde korur.

BU ŞİFA ALANI KİMLER İÇİNDİR?
– Sık alerjik döküntü, egzama, kaşıntı atağı yaşayan çocuklar
– Gıdalara, polene, temasa karşı aşırı hassasiyet geliştirenler
– Duygusal yüklerini anlatmak yerine derisine yansıtan hassaslar
– Soy hattından “ten utancı” ya da mahremiyet kaybı belleği taşıyanlar

BU ŞİFA NEYİ DÖNÜŞTÜRÜR?
– Deri belleğine kazınmış suçluluk, utanç ve görünür olma korkusunu hafifletir
– Bağışıklık sisteminin aşırı alarm halini yatıştırır
– Sinir sistemiyle cilt hattı arasındaki gerilimi dengeler
– Nazar ve kötü bakışın derideki izlerini enerji düzeyinde temizler
– Anne duasını taş varlığıyla birleştirerek deriye korunma hissi verir

Seçiminizle eşleşen ürün bulunamadı.