Büyüme çağında kemiklerin, eklemlerin ve kas dokularının hızla gelişmesi çocuk bedeninde ağrılarla kendini duyurur.
Tıp bu süreci gelişimin doğal bir parçası olarak tanımlar; özellikle bacaklarda, dizlerde ve topuklarda geceleri belirginleşen sızı, uykuyu bölebilir.
Mineral dengesi, uyku düzeni, genetik yatkınlık bu dönemde önemlidir.
Ama bazen ağrı, sadece kemikten değil, ruhun büyümeye verdiği direncin izinden de gelir.

Kadim anlatılar, çocuğun kemik ağrısını “ruhun yeni bir bedene alışma sancısı” diye tarif eder.
Kur’an’da insanın toprağın katmanlarından yaratıldığı anlatılır; her katman bir değişim kapısıdır.
Zebur’da büyüme ağrısı, “çatlayan kabuğun içinde saklanan rahmet” olarak geçer.
Sümer tabletlerinde tanrıça Ninhursag, çocuk büyürken ona taşın hafızasını sunar; kemik belleğini besler, ruhu sabırla köklendirir.

Anne bu ağrıya şikâyetle değil, değişimi karşılama duasıyla yaklaşır.
Taş burada bedenin mineral hafızasını güçlendirir, kemik hattındaki eski korku kayıtlarını sakinleştirir.
Sinir sistemini gevşeterek çocuğun uykuya huzurla geçmesine destek olur.

BU ŞİFA ALANI KİMLER İÇİNDİR?
– Büyüme çağında gece ağrılarıyla uyanan, bacakları sızlayan çocuklar
– Kas-eklem hattında huzursuzluk yaşayan, sık uykusu bölünenler
– Korkularla büyümenin ağırlığını ruhuna da taşıyan hassaslar

BU ŞİFA NEYİ DÖNÜŞTÜRÜR?
– Kemik belleğine kazınmış eski korku ve direnç kayıtlarını hafifletir
– Sinir sistemiyle kas-iskelet gelişimini uyumlu hale getirir
– Gece uykusunu derinleştirir, büyüme sancısını bedende nazikçe taşır
– Anneyle çocuk arasında sabırlı bir dua köprüsü kurar
– Bedene taşın titreşimiyle minerallerin yerini bulmasına alan açar