ATA KAVRAMI NEDİR-ATALARDAN GELEN NE DEMEKTİR?

TARTIŞMAYA AÇIYORUM

Atalar…
Bu kelimeyi duyduğunda aklına bir mezarlık gelmesin.
Dede, nine, anneanne, soyadı, şecereler değil mevzumuz.
Biz burada, ruhun zamandışı sürekliliğinden söz ediyoruz.
Çünkü gerçek atalık; kimin kanını taşıdığınla değil,
hangi yükü hâlâ taşıdığınla ilgilidir.

Senin içinde hâlâ konuşan, hâlâ sana söz geçiren,
hâlâ sana seçim yaptıran ama artık sen olmayan bir ses varsa,
o atalarının sesidir.
Ama bu atalar dışarıda birileri değil.
Bu atalar, senin başka zamanlarda yaşadığın senliklerin yankısıdır.

Bunlar kimdir biliyor musun?


🌊 Atlantis’in yıkımını izleyen gözlerinsin.
O an bir şey yapamamıştın.
Bilgi vardı ama hareket yoktu.
O yüzden şimdi, hayatında hep “geç kaldım” duygusu dolaşıyor.

🌒 Cadı diye yakılan, Ay rahibesi olan kadınımsın.
Bugün ışığını saklıyorsun.
Bir topluluk önüne çıkınca içinden bilinçsiz bir korku yükseliyor.
Çünkü görünür olmak, bir başka çağda seni kül etmişti.

🪐 Sümer’de, Marduk öncesi bir dilin taşıyıcısıydın.
Sayıları, sembolleri, seslerin arkasındaki sırları biliyordun.
Ama sonra susturuldun.
Bugün bilgiye açsın ama hep bir şey eksik.
Çünkü geçmişte seni susturan, bugün hâlâ senin ses tellerinde duruyor.

🔥 Roma’da dövüşmüş bir gladyatörsün.
Hayatta hep mücadele ettin.
Ama içinden gelen öfkeni hiç kimse tam anlamadı.
Çünkü o öfke, bir arenada son nefesini verirken dişlerini sıkan o adamın öfkesi.

⛰️ Himalayalar’da inzivaya çekilmiş bir bilgesin.
Bugün hâlâ kalabalıklarda daralırsın.
İnsan ilişkilerinde fazla kalamaz, hemen kendi kabuğuna dönmek istersin.
Çünkü sen, bir zamanlar yalnızlıkla Tanrı’ya yaklaşan biriydin.
Ve hâlâ o sessizliğe özlem duyuyorsun.

👁 Mezopotamya’da sır yazan bir rahipsin.
O yazılar sana emanetti. Ama sen onları korumak için sustun.
Bugün bilgiyle dolusun ama paylaşmakta zorlanırsın.
Çünkü geçmişte bilgi yüzünden cezalandırıldın.

🌬 Bir aşk uğruna ülkesini terk eden, her şeyi feda etmiş bir kadındın.
Bugün sevdiğinde yine kendinden vazgeçiyorsun.
Çünkü içindeki ses hâlâ o yemini tekrarlıyor:
“Aşk için her şey feda edilir.”


İşte bu yüzdendir ki,
atalar bazen senin geçmişte sevdiğin bir adamın yüzünde konuşur,
bazen annenin bir cümlesinde…
Ama aslında, seni en çok etkileyen “atalar”,
içinde tamamlanmamış kalmış sensin.

Ve sen artık şunu fark ediyorsun:
Bütün bu hikâyeler, aslında senin çoklu benliklerinin açılmamış dosyaları.
Sen o dosyaları açmadan, bugünkü hayatın sürekli hata verir.
Kimi zaman aşk vermez, kimi zaman para…
Kimi zaman bedenin ağrır, kimi zaman ruhun.
Ama hepsi sana şunu söyler:

İşte bu yüzden,
benim atalarım bir soy kütüğü değil.
Benim atalarım;
benim tamamlanmamış hallerim.

Ve bu benlikler, yalnızca geçmişte kalmadılar.
Birçoğu paralel zamanlarda, eşzamanlı evrenlerde hâlâ titreşiyor.
Bugün içimde aniden beliren korkular,
birden gelen bir huzursuzluk,
anlam veremediğim tepkiler…
Bunların birçoğu bana değil,
benliğime kayıtlı öteki “ben”lere ait.

“Beni tamamla.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir