GEM APATİT

Apatit ile ilgili başlı başına bir video çektim. İzlediğinizde taş ile titreşiminiz başkalaşacak. Videoda anlattıklarımı yazıda da özetlemek istedim. Bilgiyi öyle böyle vereceğim size mecbur 🙂

Bu apatit 15-16 mm iriliğinde gem kalite mücevher koleksiyon bir apatit bileklik. Türkiye’de zaten yok devamı da bende yok. Dediğim gibi koleksiyon.

İzleyin lütfen

İnsan bedeninde iki kutsal sayılan bölge var; epifiz bezi ve iskeletin kristal çekirdeği.

Bu iki alan, yaşamın kayıtlarını taşıyan, ruhun yeryüzü deneyimine akış sağlayan geçit kapıları. Apatit bu iki kapıda kristal olarak varlık gösteren yeryüzündeki tek mineral.

Epifiz, kadim metinlerde “iç âlemlerin kapısı” diye geçiyor. Aşağıda anlatacağım. Modern nörofizyoloji ise bu bölgenin mikroskobik kristal yapılara sahip olduğunu zaten doğrulamış durumda. Araştırmalar, bu kristal nüvenin apatitin fosfat yapısına yakın bir düzen taşıdığını gösteriyor.
Bu, bedenin içinde doğal bir mineral rezonans alanı bulunduğunu işaret ediyor.

Simyada bu alanın karşılığı 24 tür yani nedir “nur alanı”dir; insanın sezgisi, hatırlayışı ve ilahi olanla kurduğu bağ burada mavi ışığa dönüşür Apatit, epifizdeki bu kristal örgüyle uyumlanarak, insanın içsel rehberlik merkezinde 24 frekansında bir hizalanma oluşturur.

Eski Mezopotamya tabletlerinde apatit ismi geçmez ama bu düzen çemberine  “Bedenün Taş Âşı” denirmiş, -her canlıya yaşamı sabitleyen kristalin adı.-
Modern bilim ise bu varlığı, iskeletin taşıyıcı zekâsı olarak tanımlıyor.

Şimdi ilginizi çekecek bir cadı hikayesi anlatayım;

Asturias dağlarında, fosfat damarlarının spiral bir düzenle yüzeye çıktığı eski bir maden vardır.
Halk arasında buraya “Cadı Çemberi” denir; fakat bölgenin yaşlı simyacıları onu “Kristalin Nefes Halkası” diye adlandırır.

Bu çember, gece çiyinin indiği saatlerde mavi-yeşil bir fosfor parıltısıyla parlar.
Coğrafyacılar bu ışığı mineralin yapısına bağlasa da bölge halkı başka bir gerçeği anlatıyor 🙂

Çember, dünyadaki apatitin en eski damarlarından biri. Gece ayinlerinde cadılar bu çemberin enerjisine dahil oluyor ve yaktıkları ateşe apatit attıklarında eğifiz bezleri uyanıp diğer yaşamlarından görüntüler almaya başlıyor.

Simyacılık geleneğinde bu çember, ruh ile beden arasındaki “kristal eşik” diye geçiyormuş.

Apatit ilginç bir şifacı.

Cilveli bir taş.