MALAHİT PIRLANTA KÜPE

21000,00 

Sadece 1 adet kaldı

Açıklama

Kralların hükmünden önce, Kudüs’ün taş sokaklarında henüz altın çağın rüzgârı eserdi. Göğün sırlarını bilen, toprağın derin sesini duyan Aşera, şehrin dişi tacıydı. Halk ona “Göğün Anası” der, rahipler bile onun huzurunda başını eğmekten çekinmezdi. Kudüs’ün surlarına işlenen her motif, Aşera’nın ellerinden geçmiş; her zeytin ağacı, onun duasıyla kök salmıştı.

Fakat zaman, daima kutsalı imtihan eder. Erkeklerin savaş tanrıları, Kudüs’ün taş avlularına adım attı. Rahipler, Aşera’nın heykellerini indirdiler; adını tabletlerden sildiler. Avlularda yükselen tütsü dumanları yerini kan kokusuna bıraktı. Ve Kudüs, göğün değil, kılıcın şehri olmaya başladı.

O gece, şehrin üzerine kara ay indi. Aşera, Moriah Tepesi’ne yürüdü. Arkasında, onu unutmaya ant içmiş bir halk… Önünde ise gökyüzüyle tek kalan bir ruh… Ellerinde, yıldızların ilk doğumundan kalma saf taş parlıyordu — bu taş, onun gökle yaptığı ilahi ahdin hatırasıydı.

“Ey Yüceler Yücesi,” dedi, “adım unutulsa da, nefesim Kudüs’ün taşlarında kalacak. Ellerimden alınan her şey, rüzgârın diliyle geri dönecek.”

Rüzgâr, o sözleri surlardan taşıdı; zeytin dalları bir ağıt gibi sallandı. Rivayet edilir ki Aşera, bedenini şehrin altındaki kadim su tünellerine sakladı; ruhunu ise Kudüs’ün damarlarına işledi. Ve o günden beri, Kudüs’ün duvarlarına dokunan her kadın, içinden yükselen eski bir güç ve Allah’a yaklaşma arzusu hisseder.

….

Bu küpe sana kulağına bu hikaye ile küpe olsun….

Mücevher Kadın <3

Değerlendirmeler (0)

Değerlendirmeler

Henüz değerlendirme yapılmadı.

Sadece bu ürünü satın almış olan müşteriler yorum yapabilir.