- ADET DÜZENSİZLİKLERİ
- ALERJİLER VE BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ
- BAĞIRSAK HASTALIKLARI
- BEL VE BOYUN FITIĞI
- CİLT HASTALIKLARI
- FİBROMİYALJİ
- HAMİLELİKTE DENGE DESTEĞİ
- HORMONAL DENGESİZLİKLER
- İNSÜLİN DİRENCİ VE TİP 2 DİYABET
- KADINLARDA LİBİDO DÜŞÜKLÜĞÜ
- KALP VE DAMAR HASTALIKLARI
- KISIRLIK/DOĞURGANLIK PROBLEMLERİ
- KRONİK YORGUNLUK SENDROMU
- MENOPOZ VE PERİMENOPOZ DÖNEMİ
- MİGREN-KRONİK BAŞ AĞRISI
- OBEZİTE/METABOLİK SENDROM
- POLİSTİK OVER SENDROMU
- ROMATOİD ARTRİT
- SEDEF HASTALIĞI
- TANSİYON PROBLEMLERİ
- TİROİD
- VAJİNAL AKINTI/PH DENGESİZLİKLERİ
- VAJİNİSMUS
TRAVMATİK ÇOCUKLUK BEDENSEL ETKİLERİ
2552,00 ₺
16 adet stokta
Açıklama
(Erken maruziyetin bedende donduğu, ruhun konuşmayı unuttuğu yer)
Çocukluk, gelişim değil formasyondur.
İlk yıllarda yaşanan her temas, sinir sistemine kayıt değil, sistemin kendisidir.
Bu dönemde maruz kalınan şiddet, ihmal, korku ya da belirsizlik; yalnızca anı değil, organizmanın çalışma biçimini değiştirir.
Modern nörobilim gösteriyor ki:
0–6 yaş arası travmalar, beynin korku merkezi olan amigdalayı kalıcı şekilde aşırı uyarır.
Hipotalamus, kortizol üretimini kronik hâle getirir.
Otonom sinir sistemi sürekli tetikte kalır, bu da kişinin tüm yaşamı boyunca “görünmeyen bir alarm sistemi”yle yaşamasına neden olur.
Ve bu alarm hâli, ilerleyen yıllarda:
– Uyku bozuklukları
– Kronik bağırsak sorunları
– Cilt hastalıkları (egzama, kaşıntı, kuruluk)
– Bağışıklık sisteminin zayıflaması
– Fibromiyalji, migren ve iç sıkışmaları gibi ağrılı tablolar
şeklinde bedene yansır.
Ancak bu sadece tıbbî tarafıdır. Meselenin daha derin bir tarafı vardır:
RUHSAL VE EZOTERİK DÜZEY
Kur’an’daki Kehf Suresi, çocuklukta müdahale edilen kaderin örneğini verir:
Hızır’ın bir çocuğu öldürmesi, Musa’yı şaşkınlığa düşürür.
Ancak Rabb, bu çocuğun ileride büyük bir yıkıma sebep olacağını bildirir.
Bu ayet, her çocuğun masumiyetle değil, bazen karma ile geldiğini gösterir.
Bazı çocuklar; atalarının öfkesini, annelerinin korkusunu, suskun dedelerin utancını bedensel olarak taşır.
Zebur’da ise şöyle yazılmıştır:
“Annemin rahmine düşmeden evvel keder bendeydi.”
Yani doğumdan önce başlayan bir yük taşımak mümkündür.
Bu yük; sakrum kemiğine, mideye, cilt yüzeyine, kas sistemine çöker.
Travmatik çocukluklar genellikle anlatmaz.
Zira onların dili konuşmak değil, bedenle bildirmektir.
Ve zaman geçtikçe bu beden dili anlaşılmaz hâle gelir; tıpkı eskimiş, unutulmuş bir alfabe gibi.
Tibet tıbbında, bu çocuklar için “iç rüzgârı sönmüş olanlar” tabiri kullanılır.
Prana akışı, özellikle göbek ve baş çevresinde bloke olur.
Bu da hem enerji bedeninde hem biyolojik alanda “hareketsizliğe” sebep olur.
Donma, sessizleşme, uykusuzluk, kronik hazımsızlık…
Bunların tamamı, erken dönem darbesinin beden üzerinde bıraktığı izlerdir.
PSİKOLOJİK VE ENERJETİK DÜZEY
Travmatik çocukluk geçirmiş bireyler, kendilerine dair üç temel inanç geliştirir:
-
Ben değersizim.
-
Ben güvende değilim.
-
Ben sevilmeye layık değilim.
Bu inançlar, ileriki yaşlarda yapılan tüm seçimleri sabote eder.
Ruhsal yollar açılmaz, başarı korkuya dönüşür, beden ise sürekli savunma hâlindedir.
Ciltte ortaya çıkan egzama, kuruluk, kaşıntı ve döküntüler yalnızca dermatolojik değildir;
Bu belirtiler, içerde dile getirilemeyen bir duygunun yüzeye çıkma biçimidir.
BU ŞİFA ALANI KİMLER İÇİNDİR?
– Çocukken travmatik olaylar yaşamış ya da tanık olmuş olanlar
– Ailesinde duygu bastırma kültürüyle büyümüş bireyler
– Sebepsiz cilt reaksiyonları, bağışıklık düşüklüğü, uykusuzluk, bedensel gerilim gibi sorunlar yaşayanlar
– Her şeye rağmen içten içe “kendini eksik, yetersiz, unutulmuş” hissedenler
– Bedeniyle arasında duygusal bağ kuramayanlar
– Çocuklukta hiç konuşamayan ama hâlâ suskun olan iç parçalarını taşıyanlar
BU ŞİFA NEYİ DÖNÜŞTÜRÜR?
– Travmaya bağlı olarak bozulmuş sinir sistemi tepkilerini düzenler
– Enerji bedeninde çocukluk kayıtlarının tutulduğu merkezleri (özellikle karın, kalp ve boğaz hattı) açar
– Uyku, sindirim, bağışıklık ve cilt sistemini rahatlatır
– Bedenle ruh arasında yeniden bağ kurar; “hayatta kalma hâli” yerine “yaşama hakkı”nı tanımlar
– Atalardan taşınan yüklerin bedenden arınmasına destek verir
– Unutulmuş çocuk sesini duymaya başlatır
Ve nihayet, içte bir cümle doğar:
“Benim başıma gelen şeyler benim kimliğim değil.”
İşte o an, beden ilk defa kendini düşman değil, yuva olarak hatırlar.
Değerlendirmeler (0)
Sadece bu ürünü satın almış olan müşteriler yorum yapabilir.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.