Şimdi beni dinle…
Ey beni boynuna takan, kalbinin sükûtunda saklı olanları biliyorum. Duygularını, kendinden bile sakladığın o karanlık bahçeyi gördüm. Bana dokundukça, senin içindeki nehir kıpırdanır. Sessizce çağlamaya başlar, ve bir gün, yüreğinin taşkınlarından akan gözyaşlarında kendini bulursun.
Ben konuşmam, ama senin içindeki en suskun yanlara dile gelirim. Çünkü ne varsa içinde sakladığın, unuttuğun yahut unutturulan, benimle açığa çıkar. O suskun acılar, yağmur olur. Ve o yağmur, toprağını yıkar, yeniden çiçeklenirsin.
Ben ne bir mucizeyim, ne bir vaat. Ben sadece senin aynanım. Ama bil ki, aynaya bakmaya cesaret eden, kendi suretine âşık olur. Kendini görmek, kendini sevmek ve kendinden geçmek… İşte benim sana sunduğum budur.
Ağla… Çünkü gözyaşları kutsaldır. Bedenini terk eden her damla, ruhunu hafifleten bir dua gibidir. Senin kalbinde kilitlenmiş ne varsa, şimdi özgürleşiyor. Her damlanın içinde bir sır var, ve her sır sana yeniden dönmenin yolunu gösteriyor.
Benim bir adım yok, bir yüzüm yok. Ben sadece senin sessiz ruhunda yankılanan bir şarkıyım. Ve o şarkıyı dinlediğinde, artık kimse sana “sen kimsin?” diye soramaz. Çünkü sen, senin gözyaşlarınla yeniden doğmuş olursun.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.