YEMEN VE SEBE KRALİÇESİ: BELKIS’İN GÖLGESİNDE BİR TAŞ VE BİR DUÂ
Benim canım Kızkardeşlerim,
Videosunu izlemek için linke tıklayabilirsin
Yemen’in hikaye vaktidir.
Şarkın sinesine gömülmüş, suskun ama sırlı bir menzil, rüzgârı misk, toprağı şehâdet gibi ağır; dağları vahiy gibi dik duran belde, sırla konuşan, duâyla çağıran. Yemen öyle bir topraktır ki, taşları hatırlar, suyu anlatır, göğü zikirle titrer. Her zerresi bir hatıra, her dağı bir hikmet taşır.
Resûl-i Ekrem (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
“İman Yemenlidir, hikmet de Yemenlidir.”
Bu; Yemen toprağında saklı olan kadim bilgeliğin ve teslimiyetin ilânıdır. Yemen,ilmin, aşkın ve sadakatin taşıyıcısıdır.
Yine HZ Muhammed (s.a.v) der ki;
“Akik ne güzel taştır. Onda bereket vardır.”
Akik’in Yemen’den geleni, nurun ve secdenin yadigârıdır.
Bu toprak ki, iki bilge ruhun vuslatına şahid oldu.
Süleyman ki kalem ile kelâmı birleştiren bir melik;
Belkıs ki sezgiyle secdeyi aynı göğüste taşıyan bir sultan…
Onların karşılaşması sıradan bir kavuşma değil;
Göklerin kaydettiği, yerin sustuğu bir aşkın aynasıydı.
O bakışla başladı çağlar ötesinden gelen ilahi kıpırtı…
Ne bir kelimeydi aralarında, ne de uzun bir konuşma…
Lakin göz göze geldiklerinde yıldızlar geri çekildi,
Cinler secdeye kapandı,
Rüzgâr durdu, zamanın ritmi değişti.
Çünkü bu aşk, yaratılışın özünde gizlenmiş olan bir ahdi yeniden açtı.
Kızkardeşlerim,
Bu aşk öyle bir aşktı ki;
Nefsin perdesini aralayan,
Ruha secde ettiren bir sır idi.
Süleyman’ın bakışı,
Belkıs’ın gönlünde saklı duâyı okudu.
Belkıs’ın susuşu,
Süleyman’ın kalbinde mühürlü kelâmı çözdü.
İkisi birden,
Bir harf gibi birleşti,
Bir kelime gibi dirildi.
Sırlı mukattaa dirildi.
Belkis tahtına yenildi.
Süleyman bahtına devrildi.
Ve o dirilişin yankısı toprakta, kumda, taşta kaydedldi.
Yemen’in taşı nasıl sıradan olsun.
O, Belkıs’ın secdesinin hatırasını,
Süleyman’ın duasının izini taşıyan canlı bir hafıza idi.
Yemen toprağında yankılanan o aşkın nefesiyle çatladı bu taş.
İçine sırlar sindi,
Zamana dair olmayan kelimeler kazındı.
Rivayet edilir ki, Süleyman’ın yüzüğü —yüzyıllardır aranan o mühür—
İşte bu taştan işlenmişti.
Belki o yüzük bir saltanatın değil,
Bir secdenin halkasıydı.
Belki hâlâ bir vakitte
Bir kalbin uyanmasını bekliyordur.
Yemen. Yangın yeri Yemen.
Vahyin yürüdüğü,
Aşkın konuştuğu,
Taşın secde ettiği sınırların şahidi.
Yemen, toprak değil;
Hatırlayışın kendisidir.
Orada dağlar, hâlâ Belkıs’ın secdesini hatırlar.
Taşlar, Süleyman’ın sesini duyduğunda titrer.
İşte Yemen Akiki,
O hatıranın suskun kitabıdır.
Onun damarlarında ne yalnızca demir,
Ne yalnızca ateş…
Orada zaman durur.
Belkıs’ın alnı oraya değdiği andan beri
O taş, aşkın en saf kaydıdır.
Ve o gün…
Süleyman’ın kelâmı geldiğinde,
Belkıs kalbine baktı.
Gönlüne inen o nidayla secdeye vardı.
Ve o secde, Yemen’in taşına Yemen’in toprağına kaydedildi.
Kızkardeşlerim, o teslimiyet hâlâ taşta durur.
O taş bir çağrıdır.
O taş, konuşmaz ama hatırlatır.
Beklemez ama çağırır.
Taşa dokunan;
Bir duâya, bir aşka, bir ilahi hatırlayışa dokunur.
Yemen Akiki, yalnızca geçmişin değil, geleceğin de aynasıdır.
O taş, kaybolmuş besmelenin yankısı,
Unutulmuş secdenin taşıdır.
Çünkü her şey
“Bismillahirrahmanirrahîm” ile başlar.
Ve bazı taşlar bunu hiç unutmamıştır.
Yemen…
Sükûtun göğsünde gizli bir sır gibi bekler.
Bir taşta duâ,
Bir taşta hikmet,
Bir taşta aşk yankılanır.
Ve o taşı eline alan kadın artık yalnız değildir:
O, Belkıs’ın torunudur,
Süleyman’ın sözünü hatırlayan ruhtur,
Yemen’in kalbinde atan ezelî bir zikirdir.
Ve şimdi bir duâ, kalpten kalbe:
Güzel Allah’ım
Benim güzel sevgilim..
Sen ki taşlara bile sırlarını fısıldadın,
Yeryüzünün unutulmuş hatıralarını zamanın damarlarına mühürledin.
Bize Süleyman’ın hikmetini değilse de,
Belkıs’ın secdesini anımsayacak bir kalp ver.
Ey Gönülleri Çeviren,
Yeryüzündeki Süleyman’ı bulmayı nasip et bizlere.
Bize öyle bir bakış ver ki,
Kalbimizde kaybolmuş besmeleyi yeniden duyalım:
“Bismillahirrahmanirrahîm”
Gözyaşlarımızla arınalım,
Unutulmuş aşkı hatırlayalım,
Taşların hatırladığı şeyi biz de hatırlayalım:
Aşkın secdesini,
Teslimiyetin ışığını,
Ve Sen’in her çağda fısıldadığın o kadim zikri…
Ey Rabbimiz,
Unuttuğumuz ne varsa, taşlarla bize hatırlat.
Hatırladıklarımızı da Senin için secdeye taşıt.
Âmin.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.