TRAVMA SONRASI DAVRANIŞ DEĞİŞİMLERİ

Kaza, boşanma, yakın birinin kaybı ya da ani bir sarsıntı… Çocuk ruhu beklenmeyen değişimle başa çıkarken bazen sessizleşir, bazen öfkeye, geri çekilmeye ya da ani davranış değişimlerine bürünür.
Tıp bu durumu ‘travma sonrası stres tepkisi’ olarak tarif eder. Sinir sistemi alarmda kalır, beden tehlikeyi hep yakınında hisseder.
Kadim anlatı, travmanın ruhta açtığı yarayı ‘görünmez iz’ olarak tanımlar.
Gözle görülmeyen ama davranışa sinen bu iz, doğru dua ve koruma alanı olmadan kendiliğinden silinmez.

Kur’an’da sabır; yaralanmış kalbin şifa kapısıdır.
Zebur’da travma, ‘göz açıkken ruhun kapanmaya çalışması’ diye anlatılır.
Sümer tabletlerinde tanrıça Ninhursag, travma yaşamış çocuğa taşın hafızasını armağan eder; belleği nazikçe temizler, korku yükünü taşır.

Anne, davranıştaki ani değişimi ‘huysuzluk’ diye küçümsemez.
Taş burada sinir sisteminin alarm belleğini yumuşatır, nazara ve kötü bakışa karşı koruyucu bir titreşim alanı örer.
Çocuğun, beklenmeyen kırılmayı ruh belleğinde onarmasına dua kapısı açar.

BU ŞİFA ALANI KİMLER İÇİNDİR?
– Kaza, boşanma, kayıp gibi sarsıcı bir olay sonrası davranışları değişen çocuklar
– Ani öfke patlamaları, içe kapanma ya da geri çekilme yaşayan hassas ruhlar
– Travmayı anlatamadığı için korkuyu bedenine saklayanlar

BU ŞİFA NEYİ DÖNÜŞTÜRÜR?
– Ruh belleğinde kazınmış travma izlerini enerji düzeyinde arındırır
– Sinir sistemindeki alarm ve tetikte kalma halini yumuşatır
– Nazar, kötü bakış, kem söz gibi travmayı derinleştiren alanları temizler
– Anne duasını taş varlığıyla birleştirerek ruhu onarmaya destek olur
– Kırılmış güven hissini, şefkatli bir alana taşı