- ADET DÜZENSİZLİKLERİ
- ALERJİLER VE BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ
- BAĞIRSAK HASTALIKLARI
- BEL VE BOYUN FITIĞI
- CİLT HASTALIKLARI
- FİBROMİYALJİ
- HAMİLELİKTE DENGE DESTEĞİ
- HORMONAL DENGESİZLİKLER
- İNSÜLİN DİRENCİ VE TİP 2 DİYABET
- KADINLARDA LİBİDO DÜŞÜKLÜĞÜ
- KALP VE DAMAR HASTALIKLARI
- KISIRLIK/DOĞURGANLIK PROBLEMLERİ
- KRONİK YORGUNLUK SENDROMU
- MENOPOZ VE PERİMENOPOZ DÖNEMİ
- MİGREN-KRONİK BAŞ AĞRISI
- OBEZİTE/METABOLİK SENDROM
- POLİSTİK OVER SENDROMU
- ROMATOİD ARTRİT
- SEDEF HASTALIĞI
- TANSİYON PROBLEMLERİ
- TİROİD
- VAJİNAL AKINTI/PH DENGESİZLİKLERİ
- VAJİNİSMUS
“NEFHÂ-ALLAH’IN HAFİF RÜZGARI-” sepetinize eklendi. Sepetim
TANRIÇA TABITI
6025,00 ₺
Stokta yok
Açıklama
Yine sadece sende olacak özel bir formül bu kolye.
Sadece sende.
Dinlemeye hazır mısın?
Saka / İskit Kadınlarının Ateş Tanrıçası
Size Tanrıça Tabiti’yi anlatmak istiyorum canım sevgililerim
MÖ 7. yüzyıla gidelim beraber.
İskit-Saka inancının baş tanrıçası Tabiti.
Herodot’un “Hestia” ile eş tuttuğu bu tanrıça, aslında Helenistik yorumların çok ötesinde, bozkırın kendi öz tanrıçası.
İran platosundan Karadeniz’in kuzeyine kadar göçen Saka kadınları, her ateş yaktıklarında onun adını içlerinden geçirirlermiş Amaaaa asla yüksek sesle söylemezlermiş — çünkü Tabiti’yi çağırmak, onu “ateşin içinden” getirmek demekmiş.
1950’lerde Pazırık Kurganı’nda (Altay Dağları’nda bulunan ve donmuş mezar yapıları olan antik Saka gömüleri) çıkarılan bir kadının mezarında, Tabiti’ye adanmış olduğu sanılan alev motifli bir altın taç bulunmuş Taç, kadın savaşçıya aitmiş. Yanında koyun yağı, taş boncuklar ve damarlı bir akik taşı varmış. Ateş ve taş, kadını öbür tarafa geçiriyordu. Tabiti’yle birlikte.
Tabiti, göğü değil, toprağı değil, ocağı korurmuş. Bunu pasif bir şefkat ile yapmazmış, içe dönük bir otoriteymiş enerjisi.
Onun kadınları yalnız kalmazmış ama hep kendiyle meşgul olurmuş.
Onlar, her şey yıkıldığında ateşi yakanlarmış.
Çadır yanarken bile ocağı terk etmeyenler.
Çünkü Tabiti’nin bir sözü varmış:
“Kadının ateşi sönmeden kavim düşmez.”
Kadim İskit toplumunda, savaşan kadınlara “Tabiti’nin kızları” denirdi. Onlar göğüslerine taş asar, ateşin diliyle yemin ederlerdi;
“Ben bu taşı boynumda taşıdığım sürece, hiçbir erkek bana hükmedemez.”
“Ey gökleri ve yeri tutan Rabbim,
Kadının ateşini bana emanet ettin.
Ne susmak, ne susuzluk;
Ne aşk, ne kayıp söndüremezdi.Beni taşıyan kadının göğsüne kıvılcım koy.
Yanmaz ama yakar olsun.
Yıkmaz ama dönüştürsün.Sustuğunda bile, söylenmemiş sözleri
içinden ateş gibi geçsin.”
Değerlendirmeler (0)
Sadece bu ürünü satın almış olan müşteriler yorum yapabilir.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.