SERAFİM KOLYE
2425,00 ₺
Stokta yok
Rivayete göre yaratılışın ilk anlarında, gök kubbe henüz ses ve renk kazanmamışken, Allah’ın Arş’ı etrafında altı kanatlı melekler, yani Serafimler, sonsuz bir zikrin içinde dönüyordu. Onların kanatlarından dökülen tek bir tüy, yeryüzüne indiğinde ışık ve taş birleşti; böylece Serafinit doğdu. Size bu taşı uzun uzun anlatmıştım zaten.
Bu taş, katmanlarında yeşilin en derin, en ilahi tonunu saklar. İçindeki gümüşî ışık yansımaları, melek kanatlarının gölge-ışık oyunlarıdır. Eski inisiyeler, bu taşa sahip olan kişinin melekler katıyla arasındaki perdeyi incelttiğini, duasının göğe ulaşma hızını artırdığını söylerdi.
“Rabbinin Arş’ını taşıyanlar ve onun etrafında bulunanlar, O’nu hamd ile tesbih ederler, O’na iman ederler ve iman edenler için bağışlanma dilerler.” (Mümin, 40:7)
Serafinit, adını semavî varlıkların kanatlarından alır. Yüzeyinde açılan gümüşî damarlar, meleklerin kanat çırpışını andırır; karanlık zemin üzerindeki ışık patlamaları, Arş’ın etrafında dönen nur halkalarını hatırlatır.
Kadim öğretilerde, bu taşın kalbine bakanların, kendi ruhunun semadaki yansımalarını göreceğine inanılırdı. Kulluğunu hatırlatan, Rahmet’in gölgesini boynunda taşıtan bir emanet bu taş. Taşıyıcısı meleklerin duasına misafir olur; göğün dilinden gelen huzuru, kalbinin iç avlusunda hisseder.
Kadim ilim ehli, Serafinit’e “seyr ü sülûkun aynası” derdi. Çünkü bu taşla hemhal olan, kendi nefsinin gölgelerini ve nurunu aynı anda görürdü. Tıpkı gecenin koynunda doğan sabah gibi, karanlığın ortasında Allah’ın ışığı belirirdi. O ışık, taşıyanın kalbinde meleklerin duasını yankılar; taşı boynunda veya kalbinin hizasında tutan kimse, adeta Arş’ın çevresinde tesbih eden o nur halkasına dâhil olurdu.
Şifa olsun hamd olsun
ÜRÜN TEKTİ.
ÖZEL TASARIM İTALYAN ZİNCİRİ İLE BERABER GÖNDERİLECEKTİR
Sadece bu ürünü satın almış olan müşteriler yorum yapabilir.

Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.