SEMÂ’NIN RUHU-ETİYOPYA OPALİ VE ELMAS YÜZÜK

Etiyopya’nın yüksek yaylalarından çıkar OPAL; toprağın en derin katmanlarında, binlerce yıl boyunca göksel ateş ile yerin suyu arasında pişerek doğar. Onun içinde görünen tayf, basit bir renk oyunu değil, Nûr Sûresi’nin “Allah, göklerin ve yerin nurudur” ayetinin cevheriyle vücut bulmuş hâli.

Kadim Mezopotamya rahipleri, opali “göğün yeryüzündeki gözbebeği” diye adlandırırdı. Her renk, bir kat semânın işaretidir: Zümrüt yeşili Rahmet’i, safir mavisi Hikmet’i, kızıl altın tonları İlahi Kudret’i temsil eder. Onu taşıyan kişi, kendi iç âleminde kaybolmuş yolları bulur; hem görünene hem görünmeyene tanık olur.

Yüzüğün çevresini saran elmaslar, göksel arşın etrafında dizilmiş melekler gibi, bu ilahi ışığı korur. Her bir kesim, taşın içindeki nurun daha berrak, daha keskin görünmesi için yerleştirilmiş, sıradan bir süsleme değil, bir zırhtır.

Bu yüzük, bir takıdan fazlasıdır; ruha işleyen bir ahit, hakikatin şahididir. Semavi bilgeliği taşıyacaksın..