PERİ-DOT AY-TAŞI KOLYE

Bu kolye, gece ile gündüz arasındaki o ilk bakış anıdır. Bir tarafı Ay Tanrıçası’nın suskun ve gözleyen yüzü, diğer tarafı Güneş’in ışığına gizlenmiş Eski Zaman Rahiplerinin sesi.

Ay Taşı, zamanın ilerisinden gelen bir dildir. Kutsal kadınlar bu taşı, uykularında Tanrı’yla konuşmak için taşırlardı. Sürgün edilen rüyaların, bastırılmış arzuların ve dışlanmış kadim bilgelerin gözyaşlarıyla yoğrulmuş ay tohumları vardı bu taşın içinde. Ay Taşı, bedenin unuttuğu dişil kodların frekansını uyarır. O eski hatıra: bir tapınak kapısında, gecenin ortasında, saf bir suyla yıkanan bir bedenin duasıdır.

Peridot ise, bastırılmış ışığın çığılığıdır. Eski Mısır’da “Göğün Gözü” diye bilinir, görülmeyeni görmek için takılırdı. Kalbin içinde yüz yıllık öfke, söylenmemiş kelimeler ve hatırlanmamış sevgiler düğüm düğüm birikir. Peridot bu düğümleri göğüslemeye gelen bir taştır. Kalbi, tekrar tanrılarla konuşan bir tapınağa çevirir.

Bu iki taş bir araya geldiğinde, sönümüş kadim bir rahibe sesi yeniden çağrılır. Gökyüzüyle yer arasındaki eski şifacı yönü uyanır. Ay Taşı ile rüyanı hatırlarsın, Peridot ile onu dışa vurursun. Biri seni gecenin rahminde uyandırırken, diğeri sabahın nefesiyle konuşturur.

Boynunda bir hatıra taşıyacaksın.

Bir tarafı Ay, bir tarafı Güneş; bir tarafı su, bir tarafı ateş. Biri fısıldar, biri haykırır. Biri susar, biri konuşur. Ama ikisi de seni hatırlatır.

Bu kolye, senin gök ile yer arasındaki unutulmuş konumunu yeniden duyumsatacak.

Hikayeni Hatırlayacak mısın?