MÜCEVHER BERİL-10 mm-

Beril, yeryüzünün en kadim ve saf saydam minerallerinden biridir.

Beril, genelde granitik pegmatit damarlarında bulunur.
Yani yerin derinliklerinde, magmanın çok yavaş soğuduğu, basınç ve sıcaklığın dengede olduğu özel damar yataklarında büyür.
Bu yüzden hem cam kadar parlak hem de kapanımlarıyla toprağın sırlarını saklayan bir “damar kristali”dir.

Beril özü renksiz doğar. Ama iz elementler — kristalin büyüme ortamına sızan küçük metal iyonları — ona renk verir:

• Krom / vanadyum: Zümrüt yeşili.

• Demir: Akuamarin mavisi.

• Mangan: Morganit pembesi.

• Demir + uranyum: Heliodor sarısı.

• Hiç kapanım yoksa: Goshenit, saf renksiz beril.

Yani her bir beril, bir bakıma toprağın hangi elementi ona hediye ettiğini gösteren doğal bir kimlik kartıdır.

Şimdi…

Berilin kıymetini anladıysak bir de Beril taşını benim dilimden dinleyin.

Beril, eski ustaların dilinde “Gök Damarı” diye anılırdı.
Çünkü bu taş ailesi, toprağın kalbine gömülen eski yıldız tozlarının, yeraltında ışığa dönüşen damarlarıydı.Damarlarda gezen kanı düşünün. Renklerini öyle kavrayın yani taşın kan bilgisini.
Her bir rengi bir sır taşırdı:
Yeşili zümrüt, mavisi akuamarin, pembesi morganit, sarısı heliodor, renksizi goshenit…

“Beril Ana”

Bir söylence vardır:
Derler ki göğün ilk yağmurundan sonra, yıldızların kırık parçaları yere düştü.
Yeryüzü o parçaları karanlıkta saklamasın diye, Toprak Ana onları ışıkla taçlandırdı.
Bu yıldız tozlarının her biri farklı bir duygunun kökünü tuttu: Aşk, sezgi, sabır, şefkat, affediş…
Zamanla bu kristaller Beril adını aldı.

Beril, eski çağlarda sırf zenginlik değil, gizli ilim taşı sayılırdı.
Mısır rahipleri zümrütü, Orta Çağ şifacıları akuamarini, rahibe meclisleri morganiti, göçebe su şamanları heliodoru niyet taşları gibi sakladı.

Pembe — Morganit

Aşkın hem hatırası hem yasıdır. Morgana’nın sevip de kavuşamadığı kalpten dökülen ilk duadır.

“Kırıldım ama sevdim.”

Mavi — Akuamarin

Söz söylemeden sevmenin, duyguları sessizce taşımanın kristalidir.
Rahibenin dudaklarına kilit vurduğu, ama kalbinde fırtınalarla gezdirdiği duygudur.

“Sessizliğim en büyük çağrımdır.”

Sarı — Heliodor

Affedişin ve içsel aydınlanmanın ışığıdır.
Gün doğmadan evvel kalbin sarı uyanışıdır.
Morgana’nın kendi karanlığını kendi elleriyle aydınlatmak zorunda kalışıdır.

“Karanlığımı güneşin altın diliyle konuşturdum.”

Renksiz/Beyaz — Goshenit

Tüm duygulardan arınma, saf niyete dönüşme halidir.
Bütün “neden”lerin sustuğu, yalnızca teslimiyetin kaldığı andır.

“Artık soru sormuyorum. Olduğu gibi seviyorum.”

Şimdi benim güzel sevgililerim…

Taşı bilmenin, bilip de kabul etmenin tadını almaya başladığınızı düşünüyorum.

Yıllardır anlamaya çalıştım taşı. Her birinin anlamını kavramaya çalıştım. Ne ömrüm yeter ne aklım.

Varsın yetmesin.

Yettiği kadardır kader 🙂