KUNZİT BİLEZİK-NURİSTAN

Daha önce bende hiç görmediğiniz bir form ile geldim karşınıza.

Çok seveceksiniz biliyorum.

Bu seride de benim diğer Gem yani Mücevher Kalite yani taşın ciğeri dediğim taşlar gibi gem kalite taşlardan yapıldı.

Zaten artık taşı biliyorsunuz siz.

Web sitesinin Kristaller kategorisi altında Bileklikler kısmında hep bu tarz taşları yayınlayacağım.

Taşın ciğerini 🙂

Kunzit ile başlamak isterim.

Kunzit ilk Kaliforniya’da bulundu ama ben bu kunziti Kaliforniyadan almadım. 🙂

Kunzitin hikaye olarak en derini çok başka bir yerde.

Afganistan 🙂

Afganistan bölgesinde bir taş daha çıkardı anlatmıştım ben size.

Lapis 🙂 Ama konumuz şimdi kunzit.

Afganistan’ın Nuristan bölgesinden geldi bileziklerin kunziti.

Hikayesini anlatayım.

Nuristan; Hindukuş Dağları’nın gizli vadilerinde yer alır. Adı bugünkü anlamıyla “Nur’un Diyarı” demektir. Oysa eski adı Kâfiristan idi: “Kâfirler Ülkesi”. Burada yaşayan Nuristaniler, İslam öncesi dönemde, Himalaya ve Orta Asya halklarının eski animistik ve politeist inançlarını koruyan son topluluklardan biriydi.
Dağ köylerinde dağ ruhlarına, atalara, kutsal ağaçlara adaklar sunarlardı. Efsaneye göre her vadi bir “ışık yolu” idi ve her taş, ataların ruhunu içinde saklardı.

Söylenir ki Nuristan’ın derinlerinde, bir kayanın kalbinde Kunzit pembesi saklıdır. Bu taşın hikâyesi, atalara adanan bir dua ritüeline dayanır:
Bir zamanlar dağ köylerinden birinde, bir şaman her kış sonunda köyün kayalarını yoklarmış. En yumuşak pembe damarları bulur, bu taşları ay ışığında akan kar sularına bırakırmış. Su, taşın soğukluğunu alır; taş, suya kendi “yumuşak titreşimini” verirmiş.
Köylüler bu suyu içince kışın getirdiği kin, öfke ve duygusal taşlaşma çözülürmüş. Buna “Nur suyu” denirmiş.
Bu yüzden Kunzit’in pembe damarı, Nuristan’da “dağ kalbinin suya verdiği affedicilik” diye bilinir.

“Dağlardan düşen kin, taşlarda küllerini bırakır. Işık, en sert kayada bile saklanır.”

Taşları bu şekilde anlatmayı seviyorum ben.

Kunziti ara ara size anlatacağım…

Şahane bir bilezik oldu bu.