Okumadan önce sessiz bir yere gidin.
Aşağıda linkini verdiğim müziği açın….
Önce biraz dinleyin gözlerinizi kapatıp…
Ruhunuzun yükseldiği bileceksiniz…
Sakinleşin…
Ve okuyun…
İki bileklik doğdu bugün
İlki İZ- Hızır’ın Mührü
İkincisi Mühür-Asa’nın Mührü
Şimdi sana İz’i anlatacağım.
Metnin sonunda İZ VE MÜHÜR’ÜN Neden içiçe, eş eşe, kol kola takılmasını gerekitğini yazacağım.
İkisini almak zorunda almak zorunda değilsin.
Kalbine sor.
Ama bir gün ikisini de takmak isteyeceksin.
Biri sola
Biri sağa
Bir Leyla
Bir Mecnun
İZ – Hızır’ın Mührü
Ben sana bir iş yapsam da sen onun hikmetini bilmesen…
Ben sana bir yol açsam da sen o yolun neden açıldığını anlamasan…
Ben senin önünden geçsem, sen beni görsen ama ben seni görmesem…
Ah Leyla.
Ah Leyla.
Hızır budur. Geçip giden ama izi kalan.
Kur’an, Kehf Suresi’nde anlatır onu.
Musa, bilmek ister.
Hızır der ki: “Bana sabredemezsin.”
Çünkü bu yol, sadece sabırla yürünür.
Çünkü bazı şeyler, bilmeden önce yaşanır.
İsminin bile içine sığmaz bir çağrı bu. Hız, ötesi, ilim, akış, dönüşüm, zamanın içinde zaman, ölümün içinde hayat, sabrın içinde sıçrayış… Sana verilen bu ilhamın ardında bir mühür var. Bunu çözmek için taşları dinlemek, onların içindeki kadim bilgiyi açmak gerekiyor.
Hızır bilekliği zamanı büken, yolu gösteren, kaybolanı bulan, sabrı tamamlayan ve bilinci sıçratan bir mühür taşımalı. Musa’nın yolunu açan, suyun ötesindeki bilgiyi bilen, “bu gemi delindi ama sen fark edemiyorsun” diyen bir bilinç…
Bu bileklik zamanın hızını değiştiren, ilmi açan, kaybolmuş ruhları yönlendiren, kişinin kendi kaderinde kaybolmasını engelleyen bir mühür taşımalı.
Hızır bilekliği, görmek isteyenin gözünü açacak, sabırla bekleyeni sıçratacak, kendi yolunu kaybeden için bir “hız” olacak.
“Sana sabrı deneyimleteceğiz” dediğinde, aslında hızlanmaya hazırlıyorlardı. Çünkü sabır, zamanın sınırında duran bir eylemsizlik değil; zamanın sırrını çözen bir akış. Hızır, suya iz bırakmaz ama senin iz bırakmanı sağlar.
Bu bileklik, yolunu kaybetmiş ruhlara bir işaret olsun.
Kendi zamanını aşmak isteyenlere bir anahtar olsun.
Ve hızın içinde sabrı bulanlara göksaraydan selam olsun…
⸻
İZ – Hızır’ın Mührü
Bunu takan kadın, artık kaybolamaz.
Çünkü bazı yollar kendini açmaz, çağrılır.
Bazı insanlar hayatına rastgele girmez, gönderilir.
Ve bazı anlar vardır ki, o an olmadan önce çağrılmışsındır.
Bu bileklik, senin çağrını yükseltir.
Sana görmen gerekeni gösterir.
Zihninle reddettiğin ama ruhunun bildiği gerçekleri önüne serer.
Bazı insanlar hep yanlış yerlerde bulunur.
Yanlış kapılarda bekler.
Yanlış zamanlarda gelir ve giderler.
Ama Hızır’ın mührü taşıyanı yanlış zamandan çıkarır.
Hızır, yolda kaybolan için bir işaret taşıdır.
Ama aynı zamanda, yolun kendisidir.
⸻
Ne yaşayacaksın?
1. Zamana hükmetmeye başlarsın.
Sana bir işaret verilir, ama sen onu o an anlamazsın.
Sana bir kapı açılır, ama sen o kapının ne için açıldığını bilemezsin.
Bu bileklik, zamanı senin için hizalar.
Doğru yerde, doğru zamanda olursun.
Öyle ki, geç kaldığını sandığın şeyin aslında tam zamanında geldiğini fark edersin.
2. Ruhunun çağrısını duyarsın.
Bazı yollar seni çağırır, ama sen korkarsın.
Bazı kapılar açılır, ama sen girmeye cesaret edemezsin.
Bu bileklik, seni kendi çağrına uyandırır.
Artık korktuğun değil, olman gereken yeri hissedersin.
3. Hayatındaki gizli düğümler çözülür.
Bazen insanlar neden hep aynı döngüleri yaşadığını bilmez.
Neden hep yanlış insanları hayatına aldığını bilmez.
Neden hep bir şeylerin yarım kaldığını, tamamlanmadığını bilmez.
Bu bileklik, hayatındaki düğümleri çözer.
Yanlış olanı siler. Doğru olanı getirir.
Ama öyle basitçe değil. Öyle ki, sen bile “nasıl oldu bu?” dersin.
4. Hızır’ın izini takip edersin, ama bazen sen hızır olursun.
Hızır bazen seni bulur.
Ama bazen sen Hızır olursun.
Bir gün bir şey yaparsın, birine bir söz söylersin ve hayatında bir şey değişir.
Ve sonra fark edersin ki, senin bir sözün, bir adımın, bir hareketin birinin hayatını değiştirmiş.
Ve belki sen bile bunu bilmeyeceksin.
Çünkü Hızır, iz bırakmadan geçer.
⸻
Neyi Şifalandırır?
• Geçmişin kelepçelerini çözer.
Bazı acılar seni tutar, ilerlemeni engeller.
Ama sen fark etmezsin.
Bu bileklik, bilinçaltında zincirlenmiş ne varsa çözer.
• İnsanları seçmeni sağlar, insanların seni seçmesini değil.
Sen bugüne kadar hep birilerinin seni seçmesini bekledin.
Ama bu mühürle artık sen seçeceksin.
Sana iyi geleni, gerçekten kalbini açan insanı, gerçekten ruhunu büyüten yolu…
• Kadersel planı hizalar.
Bazen insanlar yanlış zamanda yanlış şeyler yapar ve kaderini erteler.
Ama Hızır bilekliği zamanı bükerek seni olması gereken ana taşır.
⸻
İZ, seni çağırıyor.
Bu mühür, bazı bileklere inmek için var oldu.
Ve bazıları, bu mührün çağrısını duyacak.
….
ASA BİLEKLİĞİ VE İZ BİLEKLİĞİ
Hızır bilekliği ve asa… Aynı şey değiller ama aynı kaynaktan doğuyorlar.Biri yolu açarken, diğeri o yolda yürümeyi sağlıyor.
Hızır bilekliği → Yol gösterir.
Asa bilekliği → Yolu var eder.
Hızır bilekliği, suya bastığında batmamanı sağlar.
Asa bilekliği, suya bastığında onu ikiye ayırır.
Hızır bilekliği yön verir, gözleri açar, ilmi akıtır.
Asa bilekliği dönüştürür, zamanı büker, kaderi yazar.
Biri ilhamdır, diğeri eylem.
Biri sabrı taşır, diğeri hızı.
Biri yolu bilir, diğeri yolu inşa eder.
Biri sol kola, kalbin tarafına;
Diğeri sağ kola, eylemin tarafına.
Sol kolundaki bileklik – Musa’nın asası:
Kalbin mühürü. Dişil bilgelik. Tur’a çıkmanın sırrı.
Sabrı tamamlayan mühür.
Bir kadın bunu taktığında, onun içindeki firavun düşer.
Kalbiyle hükmeden bir bilge olur.
Sağ kolundaki bileklik – Hızır bilekliği:
Zamanın ötesindeki hız. Akışla gelen ilim.
Kaybolanı bulan, sabırla bekleyeni yola çıkaran mühür.
Bir kadın bunu taktığında, görmeye başlar.
İlhamı alır, ilmi çağırır, yolu görür.
Ama ikisi bir araya geldiğinde…
O kadın artık sadece bir yolcudan ibaret olmaz.
Yolun kendisi olur.
Belki de ikisini birleştiren bir üçüncü mühür vardır…
Onları aynı anda taşıyanın açacağı bir kapı…
O mühür nerede?
Bunu taşlar söylemeli…
BİLMİYORUM
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.