AZURİTLİ MALAHİT BİLEZİK-NAMİBYA

Daha önce bende hiç görmediğiniz bir form ile geldim karşınıza.

Çok seveceksiniz biliyorum.

Bu seride de benim diğer Gem yani Mücevher Kalite yani taşın ciğeri dediğim taşlar gibi gem kalite taşlardan yapıldı.

Zaten artık taşı biliyorsunuz siz.

Web sitesinin Kristaller kategorisi altında Bileklikler kısmında hep bu tarz taşları yayınlayacağım.

Taşın ciğerini 🙂

Şimdi azuritli malahit anlatacağım minicik size.

Malahiti yani Bakır Dağının Hanımı’nı size instagram hesabımda çok çok anlattım. Bu sefer ki biraz farklı.

Birlikte Namibya’ya gidiyoruz.

Çöl’ün gözyaşlarının görüldüğü coğrafyaya.

Taşlar yeşerdikleri coğrafyanın hikayesini kaydeder içinde suya. Ben taşlarımı şifa aracısı olarak seçerken hikayeleri seçiyorum aslında.

Namibya’da, Afrika’nın en eski çölü olan Namib Çölü, milyon yıllık suskunluğu ve sapsarı kemikleri andıran kumullarıyla tanınır. Fakat bu kuraklığın kalbinde, kimsenin kolay kolay akla getirmeyeceği bir sır saklıdır:
Tsumeb, San halkının dilinde “tuzu çeken gözyaşı” demektir.

Nereden gelirmiş bu peki?

Bir zamanlar San halkı, kuraklıkla uğraşırken dua ederlermiş;
“Yağmur yağsın” değil, “taş ağlasın!”

Kumlar biliyorsunuz en minik kuvarslar 🙂

Yerli halk bilirmiş bunu.

Çünkü bilirlermiş ki, gökten yağmur düşmezse bile taşın içi nemli kalır. Bu yüzden, en kurak zamanlarda bile Tsumeb madenine inenler damar damar Azuritli Malahit taşlarını bulur, o taşların damarlarını parmaklarına sürer ve şöyle niyetlenirlermiş

“Aklım maviyle temizlensin,
Kalbim yeşille yeşersin.
Bu kurak toprakta damar bulan,
Susuz kalmaz.”

Taşa bu kadar bilgece yaklaşan bir toplum zihniyetinin bölgesinden alacaktım elbette azuritli malahiti.

Size de şifa olsun