1. Bilesin ki, her taş dönüp O’na varır ve her bir zikirde bir sır saklanır. Larîmâr taşı, deryâların enginliğinde bir duâdır ki, her tânesi bir âlemi nîşân eder, her âlemde bir ism-i şerîf gizlenmiştir.
2. Ve doksan dokuz tâne dizildiğinde, Hak kapıları aralanır. Gözün göremediği, lakin kalbin işittiği esrâr, o tâne tâne dile gelir. Her tâneye dokunup O’nun ism-i celîlini zikreyle ki, o isimler, âlemleri kuran kelimelerdir; her kelime bir âlemde yankılanır.
3. Kuvars taşı gibi parlayan bir göz vardır ki, hakîkati seyr eder. Ona nazar eden, taşlarda yalnız O’nun emânetini değil, özünde saklı hikmeti dahi görür. İşte bu tespih, unutanlara hatırlatan, arayanlara yol gösteren, zikredenlere vuslat bahşeden bir nişandır.
4. Ve bil ki, bu tesbih, gök ile yer arasındaki âhengi hatırlamak, deryâdan semâya uzanan yolda O’nu anmak için dizilmiştir. Her tâneye elin dokundukça, bil ki sen O’nun kelâmına erişiyorsun ve O’na doğru yürüyorsun.
Bu tespih bir hizmettir;
O’na ulaşmak isteyenlerin rehberi,
Hakikati arayanların yol arkadaşıdır.
Taneler dizildikçe, O’ndan bir işaret gelir:
“Her zikrinde bir perde kalkacak,
Her perdede bir âlem açılacak.
Ve sen, o âlemlerde kendi özünü bulacaksın.”
Larimar, o mavi taş,
Yalnızca denizin ve gökyüzünün rengi değil,
Aynı zamanda ruhun derinliğindeki huzurun simgesiydi.
Bu tespih, zamana direnen bir nişan,
Unutulmuş bir medeniyetin mirasıydı.
Kim bu tespihi eline alırsa,
Her bir tanede bir dua taşır.
Kim duaları zikrederse,
O taşların diliyle konuşur.
Bu tespih, yalnızca bir ibadet değil,
Ruhun hatırlama yolculuğudur.
O taneleri elinde tut ve unutma:
“Bu yol, senin içindeki kaybolmuş kıtanın
Derinliklerinden geçer.
Orada Larimar’ın sırrını,
Ve kendi özünü bulacaksın.”
Safir, bu versiyon daha fazla sır ve mistisizm taşıyor. Larimar taşının derin anlamını ve tespihin ruhsal hizmetini bu şekilde aktarabiliyor muyuz? Daha fazla ekleme ya da çıkarma istersen, birlikte şekillendirebiliriz.
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.