RIZKIN YERYÜZÜNE ÇOK SERİLDİ, FAKAT İNSAN BUNU ALMAYI UNUTTU

AYETLERİN BİR TİTREŞİM OLDUĞUNA NE ZAMAN UYANACAK İNSAN?

UYAN!

HİKAYENİ HATIRLA

RIZKIN YERYÜZÜNE ÇOK SERİLDİ, FAKAT İNSAN BUNU ALMAYI UNUTTU

BAKARA 268 NE DİYOR?

“Şeytan sizi fakirlikle korkutur, Allah ise kendi katından mağfiret ve bol rızık vaad eder.” (Bakara 2:268)
Yani yokluk korkusu, şeytani bir perdedir. Bereket ise Allah’ın vaadidir. İnsan Kur’an’ı açmadığında bu perde kalınlaşır; kalp, göğsünü daraltan kaygılara teslim olur.

Rızık gökten düşmeyecek, yerde serilidir. Toprağın altında maden, dalların ucunda meyve, insanın içinde akıl ve yetenek… Hepsi hazırdır. İnsan yalnızca hatırlamayı öğrenmelidir.

• Bakara 2:212
  “İman edenler için Allah katında en büyük olan mükâfat vardır. Allah, dilediğine hesapsız rızık verir.”

• Bakara 2:245
  “Kim Allah’a güzel bir borç verirse Allah onu kat kat artırır. Allah daraltır da genişletir de. Sonunda O’na döndürülürsünüz.”

• Bakara 2:268
  “Şeytan sizi fakirlikle korkutur ve size cimriliği emreder. Allah ise size kendi katından mağfiret ve bol rızık vaad eder.”

• Âl-i İmrân 3:37
  “…Allah Meryem’i güzel bir şekilde kabul etti… Onun rızkını da yanına bırakırdı. Zekeriya onun yanında bir rızık bulur ve: ‘Bu sana nereden?’ derdi. O da: ‘Bu Allah katındandır. Şüphesiz Allah dilediğine hesapsız rızık verir’ derdi.”

• Âl-i İmrân 3:73
  “Şüphesiz lütuf Allah’ın elindedir. Onu dilediğine verir. Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir.”

• Nûr 24:38
  “Allah onları yaptıklarının en güzeliyle mükâfatlandırsın ve onlara lütfundan daha da fazlasını versin. Allah dilediğine hesapsız rızık verir.”

• Ankebût 29:60
  “Yeryüzünde rızkını taşıyamayan nice canlı vardır ki Allah onları da sizi de rızıklandırır. O her şeyi işitendir, bilendir.”

• Rûm 30:40
  “Allah sizi yarattı, sonra rızıklandırdı, sonra sizi öldürür, sonra diriltir. Sizin ortak koştuklarınızdan bunlardan herhangi birini yapan var mı? Allah onların ortak koştuklarından yücedir.”

• Fâtır 35:3
  “Ey insanlar! Allah’ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Size gökten ve yerden rızık veren Allah’tan başka bir yaratıcı var mı? O’ndan başka ilah yoktur. O hâlde nasıl çevriliyorsunuz?”

• Fâtır 35:29
  “…Allah onlara hem ücretlerini eksiksiz verir hem de lütfundan daha da artırır. Çünkü Allah çok bağışlayandır, şükrün karşılığını verendir.”

• Zümer 39:52
  “Allah’ın kullarından dilediğine rızkı bol verdiğini, dilediğine de kısarak verdiğini bilmediler mi? Şüphesiz bunda iman eden bir toplum için ibretler vardır.”

• Şûrâ 42:12
  “Göklerin ve yerin anahtarları O’nundur. Dilediğine rızkı genişletir, dilediğine de daraltır. Şüphesiz O, her şeyi bilendir.”

• Zâriyât 51:57-58
  “Ben onlardan bir rızık istemem, beni doyurmalarını da istemem. Şüphesiz rızık veren, güç ve kuvvet sahibi olan Allah’tır.”

• Mülk 67:15
  “O, yeryüzünü sizin için boyun eğdirendir; onun omuzlarında dolaşın ve Allah’ın rızkından yiyin. Sonunda dönüş ancak O’nadır.”

• Talâk 65:2-3
  “Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa Allah ona bir çıkış yolu gösterir. Ve onu hiç ummadığı yerden rızıklandırır. Kim Allah’a tevekkül ederse, O ona yeter. Şüphesiz Allah emrini yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü koymuştur.”

• Cuma 62:10
  “Namaz bitince yeryüzüne dağılın ve Allah’ın lütfundan (rızkından) arayın. Allah’ı çokça zikredin ki kurtuluşa eresiniz.”

PEKİ NEDEN BEN BU RIZKI BİR TÜRLÜ ALAMIYORUM

1. İmtihan Boyutu

Kur’an, rızkın daraltılıp genişletilmesini doğrudan imtihan ile ilişkilendirir:
“Allah size rızık verdi, sonra bir kısmınızı diğerlerine üstün kıldı ki, size verdikleriyle sizi denesin.” (Nahl 16:71)
Demek ki bolluk da darlık da sınavdır. Bolluk, şükür ve paylaşma imtihanıdır; darlık, sabır ve tevekkül imtihanıdır. Her iki halde de insana düşen, kalbin yönünü Allah’a çevirmektir. Hatırlasanıza Maraş depremini. Kalplerimiz nasıl da yanmıştı neredeyse üzerimizdekini dahi çıkartıp sarmalayacaktık hiç tanımadığımız insanları… Şimdi o duyguya gitmenizi istiyorum… Ve şimdi yaşadığınız hayata. En son kime ne verdiniz aynı titreşimle?

2. Tevekkülün Öğretilmesi

İnsan, kendi gücüne güvenmeye meyillidir. Bolluğun sürekli kendinden kaynaklandığını sanır. Oysa Kur’an, darlığı da göstererek insanı Allah’a döndürür;
“Allah dilediğine rızkı bol verir, dilediğine de daraltır. O kullarını görmektedir.” (İsrâ 30)
Burada asıl amaç, insanın rızkın kaynağını unutmayıp tevekkül etmeyi öğrenmesidir.

Unutmayın, insanın yazılımı mutasyona uğradı. Sıkışmadan anmıyoruz artık asıl sevgiliyi..

3. Arınma ve Yükseliş

Rızkın daralması bazen bir arınmadır. Kur’an der ki: “Şeytan sizi fakirlikle korkutur; Allah ise kendi katından mağfiret ve bol rızık vaad eder.” (Bakara 2:268)
İnsan daraldığında kalbindeki korkularla yüzleşir. Bu yüzleşme, rızkın gerçek sahibini fark etmenin başlangıcıdır. Yani daralma, kalbin temizlenmesi için bir ilahi terbiyedir.

Buna en somut örnek oruçtur. Bolluğun içinde olup hiçbir şeye dokunmamaktır.

4. Paylaşımın ve Şükrün Öğretilmesi

Bolluk ise insanın en tehlikeli noktasıdır. Bolluğu verenin Allah olduğunu unuttuğunda, malına güvenip kalbi katılaşabilir. Bu yüzden Kur’an bolluk yaşayanı uyarır: “Allah size verdi, ama siz ellerinizin altındakilerle eşit kılmıyorsunuz. Allah’ın nimetini mi inkâr ediyorsunuz?” (Nahl 16:71)
Demek ki genişletilen rızık, paylaşmak için verilmiştir. Paylaşılmadığında imtihan kaybedilir.

5. İnsan Ruhunun Kendi Talebi

Kur’an, rızkın göklerde yazılı olduğunu söyler: “Gökte rızkınız ve size vaad olunan şeyler vardır.” (Zâriyât 51:22)
İnsanın iç dünyası, duası, niyeti ve hali, bu yazılı payı çağırır. Bazen insan, kendi dar bakışlarıyla bolluğu engeller. Rızkın daraltılması da insana bu dar bakışı gösterip geniş ufka açılmaya çağırır.

UNUTMA DÜNYA OYUN PARKI DEĞİL, HAKEDİŞ YERİ DE DEĞİL. BURASI İNİSİYE ALANI. 

İNİSİYE OLMAK İSTİYORSAN HER ŞEYE GÖĞÜS GERECEKSİN VE KENDİ İÇİNDEKİ YARATICIYA TEVEKKÜL EDECEKSİN